Oturup ağlayacak halimiz yok. Gerçekle hayali karıştırmayalım yeter. Peşin yargıyla geliyorlar. Paraları var, servetleriyle geliyorlar. Geçmişe sıkışmış kuyruk acıları var, intikam duygularıyla geliyorlar.
Papa‘yı Saray’da ağırladık.
Yedi, içti, gitti.
Soykırım dedi.
Putin’i baş tacı ettik.
Yedi, içti, gitti.
Soykırım dedi.
Hollande’yi etekledik.
Yedi, içti, yüze güldü.
Çanakkale’ye gelmedi.
Erivan’a gitti.
Soykırım dedi.
Tayyip Erdoğan, yüzlerce ağırlama yaptı bir tanesine bile hatırını geçiremedi. Tayyip Erdoğan’ı bu konuda sorgulayamam. Haksızlık olur. Ondan öncekiler; Demirel de, Özal da, Ecevit de kendi dönemlerinin dünya liderlerini, önderlerini ağırlayıp, eteklediler fakat “yapılan soykırımdır” peşin hükmünü silecek bir sonuç yaratamadılar.
Diaspora zengin.
Dünya’yı etkiliyor.
Tehciri görüyor.
Sebep olana kör.
Sanki Osmanlı bir sabah uyandı “Ermenileri sürelim” dedi. O trajedi, tehcir böyle mi doğdu?