Necati Doğru Sözcü Gazetesi

İyi ki CHP var!

Önce açık edeyim. Ben CHP'li değilim. Yakınlık duymadım. Benimsemedim. Sol düşünceli biriyim. Komünist fikirlere yakınım. Bundan 48 yıl önce Süleyman Demirel döneminde Birinci Boğaz...

25 Aralık 2016 | 835 okunma

Önce açık edeyim. Ben CHP'li değilim. Yakınlık duymadım. Benimsemedim. Sol düşünceli biriyim. Komünist fikirlere yakınım. Bundan 48 yıl önce Süleyman Demirel döneminde Birinci Boğaz Köprüsü yapılırken, “Bütün kaynaklar İstanbul'a akıyor. Bu da şehirler ve insanlar arasında eşitsizlik yaratıyor. Köprüye hayır” diyerek Hakkari'de Zap Suyu üzerine asma köprü kurmaya giden 42  üniversite öğrencisinden biri de bendim. Komünizm dünyada yenildi. Bu yenilgi, komünist düşüncenin hatası değil. İnsanlığın henüz “zengin ile fakir arasındaki eşitsizliği sıfıra indirecek diyalektik en üst ahlaki olgunluğa gelememiş olmasındandır” diye düşünüyorum.
İnancım değişmedi.
Hâlâ solcuyum.
Bu kısa girişi kendimi parlatmak için yazmadım. Benim düşüncemde olan birinin CHP'li olamayacağının belgesi olsun diye yazdım.
Ama bugün iyi ki CHP var!
Diyorum.

*  *  *

İyi ki CHP var.
Çünkü…
MHP, iktidara yanaştı.
Erdoğan ile Bahçeli tek parti, tek görüş oldu. MHP, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın sesi haline geldi. HDP'nin Başkan ve milletvekilleri ise PKK ile arasındaki bağlantıyı koparamadığı gerekçesiyle hapse konuldular.
Bir tek CHP kaldı.
Ateşten gömlek.
Türkiye yanıyor.
Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, bakanlar, yandaş-yalama basın, sahipleri işadamı olduğu için iktidar borazanlığı yapmaya mahkum edilmiş TV'ler “güllük gülistanlık” anlatıyorlar.
Türkiye tuzağa çekiliyor.
Bir olalım.
Diri olalım.
Gerçekleri görmeyelim.
İktidarı hep övelim.
Hatasını hep örtelim.
Kusurunu hiç görmeyelim.
Bu tek ses, sinsi tuzak.
İşte bu ortamda CHP, Meclis'te, Saray'da, Köşk'te, sokakta, çarşıda, pazarda, halkla buluşma toplantılarında sorular soruyor. Cevaplar istiyor. Aydınlanmaya ışık oluyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Keşke tek bir şehidimiz bile olmasa… Eğer Türkiye, kendi geleceğini güvence altına almak açısından böyle bir operasyon başlatmışsa… Belli acılara katlanmak gerekiyor…” dedikten sonra; “kendi güvenliğimiz için kendi sınırımızı güvende tutmak yerine neden askerimizi Suriye'ye soktuk…” diye de soruyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
En kalpten sivil sesleniş: Atatürk’ün askerleriyiz! 04 Eylül 2024 | 1.314 Okunma Fasulye! 02 Eylül 2024 | 1.574 Okunma Aş bunları aş! 28 Ağustos 2024 | 1.341 Okunma Ağustosun büyük yalanları... 09 Ağustos 2024 | 1.365 Okunma Mavi Vatan’ın tarihi! 31 Temmuz 2024 | 1.286 Okunma