Türkiye’nin bir şaha, padişaha, despota, diktatöre ihtiyacı yoktu. Despotlukla hiçbir ulus, hiçbir toplum, hiçbir aile mutluluğa, huzura, iyi hayata, özgürlüğe, yüksek bilme, yüksek vicdana, yüksek sanata, edebiyata, dini inancı yüksek ahlakla buluşturmaya, yüksek ahlakı dini inancın temeli yapmaya, savaşı, çatışmayı, bölünmeyi bitirip sınırsız barışa, sevgiye, şefkate, barışmaya, bağışlamaya, çağı yakalamış ileri bir sanayileşmeye, kendini doyurduktan sonra komşularını da besleyen verimli bir tarımsal üretime ulaşamadı. Tarihte bir despotun ulusunu ileriye taşıdığını ve “mutlu ettiğini” gösteren bir tek örnek bile yok.
Tersi var.
Yalan.
Zulüm.
Kıyım.
Yolsuzluk.