Canlı bombaların kim olduğunu anladık. Hep aynı sonuç: Polisimiz
birden hızlanıyor. Çalışıyor. Üstün beceri: 16 adrese anında
baskın, 13 kişiye anında gözaltı. Kendini de patlatmış IŞİD'li
katillerin kimliklerini hemen buluyor. Nasıl geldiklerini, nereden
geldiklerini, MİT'in bu olayı 20 gün önceden haber verdiğini hemen
buluyor.
Peki!
Canlı bombaları kim eğitti?
Bulamıyor.
Canlı bombaları kim yönetti?
Bilemiyor.
Canlı bombaları kim planladı?
Ulaşamıyor.
Eğiten içeride.
Planlayan içeride.
Yöneten de içeride.
Yine de bulamıyor, bilemiyor, ulaşamıyor.
* * *
Bakanımız, Başbakanımız, Valimiz, Emniyet Müdürümüz, MİT adlı
istihbarat örgütümüz, MGK'mız ve onların her zaman önünde
Cumhurbaşkanımız; “canlı bombaları kimin eğittiğini, kimin
planlayıp yönettiğini” biliyor da bize (yani halka) açıklamıyor
diyelim. Biliyorlarsa “Türkiye'de son 1 yılda canlı bombaların
düzenlediği 17 kanlı saldırının 9'u Emniyet Müdürlüğü binasının
yanı başında, MİT binasının bir adım ötesinde, Genelkurmay
binasının bitişiğinde yapıldığı halde” niçin önlemediler?
Korkunç!
Ölenler öldüğü ile kaldı.
Son havaalanı katliamını yapan 3 canlı bombanın İstanbul Emniyet
Müdürlüğü'ne 600 metre uzaklıkta bir apartman dairesinde kaldıkları
ortaya çıktı.
600 metre!
700 adım ötede!