İkisi de “cami ile siyaset” arasında piştiler, ikisi de başta ABD olmak üzere küresel güçlerle ilişki kurdular.
Bir ve beraber oldular.
İktidara birlikte geldiler.
İktidar ortağı iken ilk yıllarda birbirleri için “kıblemiz aynı” diyorlardı. İkisinin de “tek davası” laik ve demokratik cumhuriyeti, dinci- İslamcı- otoriter- tek adamcı bir yapıya dönüştürmekti. İkisi de Atatürk ilke ve devrimlerini yıkmak istiyordu. İkisi de gücünü kendilerine inanmış taraftarlarından alıyordu. İktidara ilk geldikleri günlerde birinin elinde kadro yoktu. Para yoktu. Devlet tecrübesi olan bürokrasi yoktu. Diğeri önceki iktidar dönemlerinde devlete sızdığı için elinde kadrosu vardı. Parası vardı. Devlete yerleşmiş bürokrasisi ve arkasında akıl hocası olarak ABD istihbaratı vardı.
İşbirliği yaptılar.
Tek koltukta.