İnsan, kendi talihinin cilvesine çoğu zaman esir olur. Bu bir
talih cilvesi mi, yoksa atasözümüzden türetilmiş “geçen
yıllarda yediğin hurmalar, seçime saatler kala gelir boğazını
tırmalar” diyebilmenin yerli yerine oturması mı?
Siz “Talihin cilvesi” deyin.
Ben “hurmalar” derim.
İster siz haklı olun ister ben; sonunda bir kilo patates ile bir
kilo soğan fiyatı geldi bir büyük karizmayı çizdi. Aynı güne rast
gelmesine rağmen insanlar “görkemli, gösterişli,
parlatılmış tarihi inişi değil soğanın kilosunun 1.5 dolara
çıkışını” daha çok ciddiye aldılar, patatese ve soğana
birlikte dikkat kesildiler.
Etkilesin istenmişti.
Konuşulsun oy artırsın.
Tersi oldu.
Oysa!
Görüntü şahaneydi. * * * İki itfaiye aracı belli uzaklıkta yüz yüze
park edilmiş, hortumlarından fışkırttığı tazyikli suyla havada gök
kuşağına benzer bir yarım su dairesi yaratılmış, yeniden
cumhurbaşkanı olmak için halktan oy isteyen Tayyip Erdoğan’ın
uçağı, yolcu ve yük garantisi verilerek dış borçla yaptırılan yeni
hava meydanı pistine indirilip; yarım su dairesinin altından
geçirilerek 13 TV kanalından aynı anda bütün Türkiye’ye
gösterilmişti.
Piste inen uçak.
Şaha kalkmış su hortumu.
Uçaktan inen büyük lider!
Oy sahibi vatandaş bu asil görüntü karşısında büyülenmek ve
“işte ileri teknoloji- işte yüksek verimli kalkınma- işte
ülkenin lideri…” diye bağırmak yerine midesinin bencil
sesine, ağızının egoist lezzetine uyup soğanın kilosunun 7 TL’yi
geçmesini daha çok konuştu. * * * Fiyatını düşürmek için
“patates ithal edeceğiz” sözü de çizilen karizmaya
“salçalı patates oturtma” oldu. Çünkü Türkiye’de
ne zaman devalüasyon olmuşsa (Türk Lirası’nın değeri dolar
karşısında düşmüşse) iktidar sandıkta kaybetmiş.
Döviz kurunu tutamayan.
Tokadı sandıkta yiyor.
Dolar artınca her türlü üreticinin maliyeti art...