O gün; “Kupayı Galatasaray, Fenerbahçe Stadı’nda alsın” emrini vermişti. Söylemesi ayıp o gün ben; “sonu mafyalaşmaya” gider diye yazmıştım. Benzetmek bile bana acı veriyor.
Ne yapabilirim?
Gerçek, gerçektir.
Gerçeği yazmalıyız.
Mafyanın içini anlatan “Baba” filmlerine benzedi. Her geçen gün, “şeref ve namus üzerine yemin etmiş tarafsız cumhurbaşkanı” durumundan bilerek, isteyerek, göstererek uzaklaşıyor.
Sindiren.
Susturan.
Korkutan.
Dediğini yaptıran.
Emrinin altında kim varsa onları birer birer ya da toplu olarak “ben söyleyeceğim siz yapacaksınız” durumuna getiren bir kişiliğe dönüştü. Başlangıçta sarıldığı dindarlığı, İslamcılığı, geleneksel muhafazakarlığı, ağır otoriter parfümlü kurucu parti başkanlığını bıraktı.
“Tasmalı yönetim” ilan etti.
Seçim bildirisi yazılacak.
Ben söyleyeceğim.