AKP’li Topbaş: Yorgun.
CHP’li Hazinedar: Yolsuz.
AKP’li Gökçek: Metal halsizi.
CHP’li İlgezdi: Rezidans hırsızı.
Bizimkiler çok çalıştı, yoruldu.
Sizinkiler çok yedi yamuldu.
AKP’liler oldu: Temiz elma.
CHP’liler kaldı: Çürük elma.
Kimse inanmaz.
Böyle ikili standart olmaz.
Tuzun kokması noktasına getirdiler. Halka dönüp; AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın “Man Adası’nı unut…!” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Hazinedar Pastası”nı konuş diyorlar.
Aldatma!
Kandırma!
Belediyelerde yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma, partiye para aktarma, çürüme, ahlaksızlık, hırsızlık, hortumlama, aniden zenginleşme varsa; bunu “sinsilikle kurnazlık karışımı bir ayrım yaparak” örtüp, “bizimki yorgun seninki yolsuz” diye üste çıkma!
* * *
Benzer iddialar vardı.
AKP’li belediye başkanları için de “FETÖ’ ye sevgi, sempati duyup, belediye kaynaklarını yedirmek, usulsüz ihale yapmak, müteahhit koruyup kollayarak kişisel zenginlik yaratarak; damadını, oğlunu zenginleştirip şirket sahibi, TV sahibi yapmak” gibi iddialar söylenip bağırılıyordu.
Ne bağırması!
Açıkça görülüyordu.
AKP’li belediye başkanlarına “siz yoruldunuz… Reis öyle karar verdi… İstifanızı istiyor…” dediler. Adamlar da “Ne yorgunu biz çelik gibi sağlamız, gitmeyiz….” diye direttiler. 81 milyon halkın gözü önünde tehdit edildiler. Sonunda “emir demiri keser” diyerek ve “ağlayıp dövünerek” çekildiler.
Yorgunluk ambalaj oldu.
Sözde aklanıp, paklandılar.
Vicdanı olanın, vicdanı kanar!