Necati Doğru Sözcü Gazetesi

Korku!

Yağmur yağacak. Evden çıkmayayım. Kaza olur. Trene binmeyeyim. Deprem olur. Çadırda yaşayayım. Kuşlar yer. Darı ekmeyeyim. Babam beni döver. Dediğinden çıkmayayım. “Elindekini kaybedersin” korkusunu...

27 Mart 2019 | 608 okunma

Yağmur yağacak.
Evden çıkmayayım.
Kaza olur.
Trene binmeyeyim.
Deprem olur.
Çadırda yaşayayım.
Kuşlar yer.
Darı ekmeyeyim.
Babam beni döver.
Dediğinden çıkmayayım.
“Elindekini kaybedersin” korkusunu yaydılar. Korkutarak seçme, değiştirme, alternatifi deneme özgürlüğünü yok etmeye çalıştılar. Bunu nefret diliyle ve karalama ile yaptılar. Dün Tarım Bakanı, tatlı bir söz işitmeye gelmiş seçmenlere “Bu adilere sandıkta gereken cevabı verecek misiniz?” dedi.
Duyanlar buz gibi oldu.
Düzey buraya indi.
Alçak.
Vatan haini.
Terörist.
Adi.
Hesap vereceksin.
Hapse koyacağım.
Hapiste gün sayacaksın.
“Seçilse bile belediye başkanı yaptırmayacağım” bile dediler.

★★★

Ben yazmayı aklımdan geçirmiş, bugüne bırakmıştım. Akif Beki dün yazdı: “Korkutma” kazansaydı Turgut Özal’ın oyları yüzde 21’e inmezdi.
1989 yılıydı.
Yerel seçim vardı.
Özal, Başbakan’dı.
Muktedirdi.
Bütün güçler elindeydi.
Devlet onun yanındaydı.
Sandalyeye oturtulmuş ve elleri ile kolları kalın siyah urgan ipiyle dolana dolana bağlanmış bir adam fotoğrafı üzerinde “Böyle bir belediye başkanı ister misiniz?” yazan seçim afişi yayınladı. Yanlış yaparsanız 5 tane Özal gelse bile sizi kurtaramaz diyen demeçler verdi.
Tehdit zirve yapmıştı
Seçseniz bile çalıştırmam!
Özal, seçmeni korkutuyordu.
Türkiye buz gibi oldu.
Genel seçimlerde yüzde 37 oy almış Turgut Özal’ın partisi  işte bu yerel seçimlerde yüzde 21’e indi. Akif Beki, yazısında diyor ki; “Seçmeni gözdağı ile yıldırma, rakiplerini itibarsızlaştırma saldırılarıyla yıpratma kampanyası Özal’a fena kaybettirdi…”
Hem de çok fena!
Özal, başbakanlıktan Cumhurbaşkanlığı’na geçti ama “seçmeni tehdit eden” bu ilandan sonra kendisi ve partisinin oyları hep geri gitti.

★★★

Ders alınsaydı.
Tarih tekerrür etmezdi.
Tehdit etmek, korkutmak, hakaret, kara çalma üzerine “seçim propagandası” bina edenler, Turgut Özal’ın en kudretli günlerinde yaşadığını tadabilirler.
İktidar cephesi:
Korkutma dilini seçti.
Yanlış yapma korkusu. Ülkeyi ateşe atma korkusu. Kazandıklarını yitirme korkusu. Başaramamak korkusu. Haksız duruma düşme korkusu. Halkı 3 yaşında çocuk durumuna düşürdüler, korkularından yakalayıp oy artırmayı hesapladılar. Eşi görülmemiş bir karalama kampanyası yaşadık.
Hesap tutmadı.
Muhalefet cephesi:
Sevgi dilini seçti.
Sevgi korkuyu yener!

KALEMİN GÖR DEDİĞİ

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
En kalpten sivil sesleniş: Atatürk’ün askerleriyiz! 04 Eylül 2024 | 1.314 Okunma Fasulye! 02 Eylül 2024 | 1.574 Okunma Aş bunları aş! 28 Ağustos 2024 | 1.341 Okunma Ağustosun büyük yalanları... 09 Ağustos 2024 | 1.365 Okunma Mavi Vatan’ın tarihi! 31 Temmuz 2024 | 1.286 Okunma