Bilene, anlayana, gerçekten gönlüyle dokunup, gönlüyle görene
sihirli bir kelime: KÜMAŞ!
45 yıllık birikim demek.
45 yıllık milli tecrübe.
“Beka” diyorlar ya; işte KÜMAŞ esasen ülkenin
yerli, milli, bütün, beraber, huzurlu, ahlaklı, vicdanlı, hukuk
içinde, yüksek faiz ödeyip kendini dış borçla soydurmadan,
başkasına el açmadan birlikte yaşaması demek.
K: Kütahya.
M: Manyezit.
A: Anonim.
Ş: Şirket.
KÜMAŞ: Kütahya Manyezit Anonim Şirketi, 47
yıl önce (1972’de) devlet bankası Etibank’ın yüzde 30 sermaye
desteği ile halka açık bir şirket olarak kuruldu. KÜMAŞ kurulmadan
önce Kütahya-Eskişehir arasındaki toprağın hemen altında
milyarlarca ton manyezit madenini Avusturya
şirketi işletiyordu. Manyezit cevherinin üstünde tek
başına oturmuş, yatakların en kolay çıkartılabilir, en ucuza mal
edilir bölümlerini kepçeleyip yurt dışına çok ucuza satıyordu.
Türkiye’nin manyezitini alan ülkelerin şirketleri, onu işleyip
Türkiye’de yüksek ısılı fırın kullanan cam, demir-çelik, çimento,
metal-makine fabrikalarına yüksek döviz karşılığı satıyordu.
Böylece Türkiye, manyezini ucuza veriyor, işlenmiş manyezitten elde
edilen ara mallarını ise döviz ödeyerek pahalı alıyordu.
Türkiye ütülüyordu.
Bekası tehlikedeydi.
★★★
KÜMAŞ, ütülmeye tepki olarak yerli ve milli bir devlet-halk
şirketi olarak doğdu. Toprağın hemen birkaç metre altındaki zengin
manyezit yataklarında 40 kuyu açtı. Doğal yerli manyezit cevherini,
taşından, toprağından, kilinden, sapağından temizledikten sonra
2000 derecelik fırınlarda milli zinter manyezit haline getirmek
için 2 yüksek fırın ithal edildi, diğer 2 yüksek fırın ise
Türkiye’de yerli üretildi.
500 işçi işe alındı.
Kütahya’nın manyezitin, milli ve yerli şirket KÜMAŞ tarafından
zenginleştirilmesine ve ihracatına kısa zamanda başlandı. Rusya,
İran, Romanya, Polonya, İtalya’ya işlenmiş manyezit satışını KÜMAŞ
yaptı. Avusturyalı firmanın Kütahya
manyeziti üzerindeki tekelciliği ve istediği gibi at oynatması
imkanı kalmadı.
1981 yılına gelindi.
Üretim 72 bin tondu.
İhracat 15 milyon dolar.
1982 yılına geçildi.
Üretim 82 bin tona çıktı.
İhracat 25 milyon doları buldu. KÜMAŞ, bu miktar ihracatı ile o
yıllarda Türkiye dış satımının en büyük yedi firması; Koç, Sabancı,
ENKA, Çukurova, Okumuş, Transtürk, Anadolu Endüstri’den sonra
sekizinci sırada yer aldı. KÜMAŞ ihracattan tek kuruş vergi iadesi
de almadı. Manyezitte vergi iadesi yoktu. KÜMAŞ, Sosyal Güvenlik
Kurumu’na, Merkez Bankası’na, Hazine’ye, Devlet Yatırım Bankası’na,
belediyeye tek kuruş borç takmadan, işçisi-mühendisiyle huzur
içinde çalışmaya uzun yıllar devam etti.
★★★
Bir ütülme kapısı kapatılmıştı.
Diğeri açık duruyordu.
KÜMAŞ’tan zinter manyeziti alan dış ülke şirketleri onu yüksek
ısıya dayanıklı malzeme haline getirip Türkiye’ye yüksek fiyata
satıyordu. KÜMAŞ, İslam Kalkınma Bankası’ndan çok düşük faizli 10
milyon dolarlık kredi buldu ve ısıya dayanıklı ara malı üretimini
de gerçekleştirdi. Böylece Türkiye KÜMAŞ sayesinde ham maddeden
başlayarak, sinter manyezit, sinter dolomit, monolitik ürünler ve
bazik tuğlalar üreten yerli ve milli entegre fabrikanın sahibi
oldu.
BEKA diyorsanız.
BEKA budur.
Bütün bunlar; KÜMAŞ’ ın kurucu genel müdürlüğünü
yapan Tuğrul Erkin ve 3-4 çalışkan,
dürüst mühendis arkadaşı döneminde oldu.
★★★