Alman Der Spiegel Dergisi, “Boş sayfalı SÖZCÜ, yandaş medyadan daha doluydu, tiraj patlaması yaptı” diye yazdı.
Doğruyu yazdı.
Okur boş sayfalarda okunacak bir dolu haber, bilgi, yorum, uyarı, analiz, sentez, sorgulama, irdeleme, eleştiri, düşünme, dikkat çekme, alternatif gösterme, ilke, dik durma, kararlı olma, kendini ifade etme, özgürlük buldu.
Tiraj patlaması yaptık.
Yandaş medyadaki gazeteciler 35-40 sayfalık gazeteler basıyorlar. Bakıyorsun şekil olarak eksiksiz gazete: 7 renk baskı, pahalı kağıt, her sayfada üç-dört yazar, iri punto başlıklar. Yandaşlığı, yağcılığı öne çıkarmak için balonlu, grafikli, bol fotoğraflı yazılar, VIP uçakta röportajlar, sarayda söyleşiler, yalamalar, yıkamalar.
Yine de satmıyor.
Okunmuyorlar.
Yandaş gazeteci arkadaşlar!
Alman Dergisi'ni ciddiye alın.
Kendinize ders çıkarın.
Yandaşlık tarih oldu.
Tarih olurken de rezil oldu.
Koktu bu ayaklar!
Okur doğru haber bekler.
Doğru neyse onu yazın.
Siz de çok okunursunuz.
* * *
Yandaşlık sizi “yalancılığa ve yalanı sürekli tekrara” zorluyor. Dün gazetelerinizin manşetine baktım. Yine aynı yalanı 7 renk baskıyla, balonlu anlatımla, fotoğraflarla süslediğinizi gördüm.
Manşetleriniz şöyleydi:
998 gün sonra özlem bitiyor.
Değişim başlıyor.
Reformlar geliyor.
Atılım dönemi.
Dümen Reis'te.
Rabia dönemi.
6 başlık.
6'sı da bayat.
Bilinen, duyulmuş.
Okur, bilineni neden okusun?
Sanki hapse koydular, sonra da sürgüne gönderdiler, partisinden kopardılar gibi hava veriyorsunuz. 998 günlük özlem bitti diye gazeteye manşet koyuyorsunuz. Alınan bütün kararlarda, onayı vardı. Yaptığı yemini çiğneyip parti genel başkanlarını o işaret etti, partili milletvekillerine neye parmak kaldıracaklarını o söyledi. Ahmet Davutoğlu, kişilik göstermeye kalktığı için kendini bir gecede Konya'ya sürgün edilmiş buldu.