12 gün izin, rüzgar gibi geçti. Dönüp geldim. 12 günde ne oldu
diye sordum. Bizim mahallenin ayakkabı boyacısı, berberi, bakkalı,
otopark görevlisi, simitçisi, turist rehberi, halı-kilim
satıcısı, mizah yüklü anlatım bulmuşlar; “mazbata çalıyor
ama çalışıyor!” dediler.
Osman Can’ı dinlemişler.
Sami Selçuk’u.
Hikmet Sami Türk’ü.
Sabit Kanadoğlu’nu.
Süheyl Batum’u.
Turgut Kazan’ı.
İbrahim Kaboğlu’nu.
Ersan Şen’i.
Celal Ülgen’i.
Ümit Kocasakal’ı, Muharrem Erkek’ i ve diğerlerine kulaklarını
açmışlar. Bunların hepsi Türkiye’nin önde gelen hukukçuları; kimisi
profesör, kimisi baro başkanlığı yapmış adalet insanları, “Ekrem
İmamoğlu’na mazbatasının verilmesi hukukun gereğidir. Önce mazbata
verilmeliydi” demişler.
Bizim mahalle Türkiye’dir.
Türkiye dönem açtı.
Hukuk konuşuyor.
★★★
Bizim mahalle sakinlerinin hukuk adamlarını dinleyerek
vardıkları sonuca göre 25 yılın sonunda “mazbata çalma
noktasına” şöyle gelindi:
Çalıştılar, çalıştılar.
“Davamızı” buldular.
Davayı kılıf yaptılar.
Çalmayı kılıfına uydurdular.
Hibe üzerine çalıştılar.
Hibeyi çaldılar.
Havuz çalıştılar.
Havuz dolusu çaldılar.
Kat yüksekliği
çalıştılar.
Kat yüksekliğini çaldılar.
İmar izni
çalıştılar.
İmar iznini çaldılar.
Belediye arsası
çalıştılar.
Belediye arsasını çaldılar.
Vakıf üzerine
çalıştılar.
Vakıf yönetimini çaldılar.
Villa üzerine
çalıştılar.
Villa çaldılar.
Teşvik çalıştılar.
Teşvik çaldılar.
Doymadılar.
Durmadılar.
Yorulmadılar.
Fesat çalıştılar.
İhalelere hep fesat karıştı.
Fesatı bile çaldılar.
Gecelerini de gündüz
yaptılar.
Gece gündüz hep çalıştılar
Beyinleri yalan
üzerine çalıştı.
Yalanı bile çaldılar.
25 yılın sonunda
sandıkta kaybettiler ve şimdi “mazbata çalmak
konusunu” çalışıyorlar.
Mazbata ne demek?
Sandıkta kazandı belgesi.
Binali Yıldırım kaybetti, Ekrem İmamoğlu seçimi kazandı, 15 gün
dolacak belgesini vermemişler.
★★★
Bizim mahallenin balık lokantası garsonu, turistik otelin
getir-götürücüsü, kuru temizlemeci çalışanı, kafe sahibi, sarı
taksi şoförü, fırının hamurkarı, gazete bayi, özel güvenlik
görevlisi, hostel işleticisi, pastane tezgahtarı tüm mahalleli,
“Yüksek Seçim Kurulu hakimlerinin mazbatayı sandıkta kazanan
İmamoğlu’na vereceğine ve bunun hukukun ve demokrasinin gereği
olduğuna” inanıyorlar.
Türkiye Sudan değil.
KALEMİN GÖR DEDİĞİ