Çocuğa “Cesur” adını koyarsın. Korkak, çekingen, kırılgan biri olur. Oğlan, isminin ona yüklediği çağrışım zenginliğini taşıyamaz. Babası, annesi üzülür. Ne yapsınlar? Arkadaşım dedi ki, şu başımıza gelenlere bakarak MİT'in adını değiştirelim. Milli İstirahat Teşkilatı olsun. Böylece “MİT” yazılışı yine kalır ama “Milli İstirahat Teşkilatı” söylemi, eylemine uymuş olur.
İsmiyle müsemma!
Sabah, öğlen, akşam.
İstirahat halinde.
Devletin polisi, büyükelçiyi öldürdü. MİT'in istirahati bozulmasın diye Rus İstihbaratı yıldırım hızıyla Ankara'ya geldi. 1 savcı, 2 güvenlik ataşesi, Rus Acil Durum Bakanlığı yetkilileri, psikologlar. 18 kişilik ekip halinde araştıracak.
Bu polis, nasıl polis oldu?
Kim korudu, kim kolladı?
Kim yetiştirdi, eğitti?
Bu polis, kimin hedef göstermesinin etkisi altında kaldı da Suriye'de olanı biteni “Rus üst aklının planlaması” saydı? Böylece Rus nefretiyle beslenerek, Putin'i öldürmeyi aklına koydu fakat Putin'e ulaşamayınca onun Ankara'daki temsilcisi büyükelçiyi gidip öldürdü.
* * *
Polisin, cinayet öncesi resmine bakıyorsun, büyükelçinin arkasında kravatlı takım elbiseli, koruma görevlisi gibi duruyor. Fakat kafasının içinden büyükelçiyi arkadan vurmayı geçiriyor. Dışı tertemiz giyimli polisin içine yani beynine “intihar suikastçısı olma” kirliliği hangi yolla, yöntemle girdi? Suriye'de Halep şehrinde yaşanan insanlık dramının “aslında Rusya'nın Esad' a üst akıl vermesi” sonucundan doğduğunu söyleyenler, bu polisin beyninin şeytanlaşmasında katkısı olanlar mıdır? Bizim MİT istirahatte olduğu için bu soruların cevabını merak etmiyor.
Cevabı Rus istihbaratı bulacak.