Devletin malıydı yani halkın birikimleri, vergileri, alın teri
ile var olmuştu. Üzerinde 80 milyon Türk’ün hakkı var.
İçinden yediler. Bir zehir zıkkım öykü oldu.
Türk Telekom kârlıydı.
Altın değerinde şirketti.
2005 yılı kârı:
2.5 milyar TL olmuştu.
Tek kuruş borcu yoktu.
Yine de devlet bu şirketi yeterince verimli çalıştıramıyor.
Özelleştirelim, daha kârlı çalışsın, ülkenin zenginliğine zenginlik
katsın dediler.
Alıcı ünlü bir Arap’tı.
2005 yılında Türk Telekom’un yüzde 55 hissesi, Lübnan Başbakanı
Saad Hariri’nin şirketine 6.5 milyar dolara satıldı.
Yüzde 55 hisse çoğunluk.
Yönetimi ele geçiriyorsun.
Lübnanlı yönetimi aldı.
Türk Telekom’u inek yaptı.
Kârını sağmaya başladı.
2006 yılında sağdı.
2007 yılında sağdı.
2008 yılında sağdı.
Uzatmayayım.
2013 yılına kadar sağdı.
Türk Telekom’un bu yıllar arasında dağıttığı 11.4 milyar dolar
kârının 6.3 milyar doları yüzde 55’in sahibi Lübnan başbakanı da
olan Saad Hariri’nin kasasına gitti. Yani Lübnanlı uyanık Başbakan,
özelleştirme için verdiği parayı geri almış oldu ve sık sık
Türkiye’nin başbakanı, bakanları ile bir araya gelip birbirlerini
“muhabbetle kucaklayan” fotoğraflar çektirip
basına dağıttılar.
* * *
Bu ne sevgi ah!
Bu ne sarılma!
Daha sonra anlaşıldı ki, uyanık Lübnanlı bu sarılmaların yarattığı
güvenle Türk Telekom’un hisselerini teminat göstererek 3 büyük Türk
bankasından 4.7 milyar dolar kredi çekmişti. Yani Türk’ün parasıyla
Türk şirketini almıştı. Şimdi bankalara, “borcumu
ödeyemiyorum, ne haliniz varsa görün” diyordu.
Ne oldu?
Nasıl oldu?
60 bin çalışanı vardı.
22 bine düşürülmüştü.
60 bin çalışanı ile yılda 2.5 milyar TL kâr edebilen Türk Telekom,
22 bin çalışanı ile geçen yıl zarar (724 milyon TL) yazmaya
başlamıştı. Şirketin yurtiçinde ve yurtdışında eğitim almış
kalifiye kadrosu işlerini bırakmış, bıraktırılmıştı. Alt kademede
çalışanlara çok düşük ücret buna karşılık üst kademeye sonradan
yerleştirilenlere büyük maaşlar ödeniyordu. Transmisyon, santral ve
şebeke konularında hizmet kalitesi dibe gitmişti. Arıza ve tesis
süreleri uzamaktaydı.
Uyarı!
Şikayet!
Yakınma!
Artmaktaydı.