Her liderin, kitleleri narkoz altına alma gücü var, her lider
seçmeni, belli bir dozda narkozlar. Güçlü liderler
“ekonomik kriz- savaş- doğal afet- kıtlık-değişim
yıllarının” kitlelerde yarattığı beklentiyi narkoz
etkisine dönüştürürler.
Ne derse inanılır.
Ne yapsa beğenilir.
“Ay’a üç şeritli yol yapacak, yolun geçeceği arazide
kamulaştırma başladı…” denilse inanılır.
Gün gelir!
Narkoz etkisi söner.
Adana deyişiyle yazayım:
Halk ayıkır!
Yalancı mı?
Yorgun mu?
Aldatıyor mu?
Atıyor mu?
Şüphelenmeler başlar. Şüphelenmek sağlık işaretidir ve
“elim kırılsaydı da ona oy atmasaydım” dövünmeleri
bile başlar. Yüzde 70 oy aldığı büyük kentlerde miting
meydanlarında yer yer boşluklar bile görülür. * *
* İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi eski Dekanı
Prof. Dr. Esfender Korkmaz, çok dikkatli, kılı
kırk yaran bir üniversite hocasıdır.
Diyor ki:
Fenerbahçe seçimleri oldu.
Ramazan ayındaydık.
Ali Koç, kürsüde su içti.
Aziz Yıldırım oruçluydu.
Seçimi Ali Koç kazandı.
Bu örnek bize şunu gösteriyor: İnanç popülizmi, kamu kaynaklarını
seçim harcamalarında kullanma, milli duyguların seçim odaklı aşırı
ateşlenmesi, dış güçleri abartmak ve bunlara dayalı algı yaratmanın
(narkozlama) da bir sınırı var.
Sınıra gelindi.
Prof. Dr. Esfender Korkmaz, 4 anket firmasının yaptığı 4 ayrı
anketin ortalamasını almış, şu tabloyu (yüzde olarak) bulmuş.
AKP: 41.15.
CHP: 23.63.
İYİ: 12.75.
HDP: 9.87.
MHP: 6.63.
SP: 2.15
Diğer: 3.70
Bu tablo anketlerin ortalamasıdır, hocanın tahmini ise şöyle:
(Birinci turda)
Erdoğan: Yüzde 39.0 alır.
İnce: Yüzde 31.0 alır.
Akşener: Yüzde 16.0 alır.
Bu tahminine göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkesin söylediğinin
aksine, partisin...