Paul Michael Romer adlı bir ekonomiste 2018 yılında Nobel Ekonomi Ödülü verdiler. Bizim gibi kalkınma yarışında bocalayan ve yakıcı ekonomik krizlerin içine gömülen ülkeleri çok yakından ilgilendirecek bir model önermişti.
Dediği şuydu:
Bir fikir.
Bir ülkeyi.
Kalkındırabilir.
Eğer bir ülke okullarında araştırma ve geliştirmeye, beyinsel becerileri yükseltmeye ve çoğaltmaya, matematik, kimya, fizik, biyoloji gibi dersler ve laboratuvarlı eğitime ağırlık verirse o ülke “bir yerli kalkınma mucizesi” yaratabilir. Kendi iç dinamikleriyle kalkınabilir. Dış borç aramasına, sıcak para beklemesine, Suudi Arabistan’ın SWAP (takas) dilencisi olmasına gerek kalmaz. Nüfus artırarak ya da sermaye birikimiyle ulaşılan kalkınma kalıcı değildir. Kalıcı büyüme ülkenin kendi özünden teknolojik yenilik yaratmakla olur. SÖZCÜ’nün Aydın muhabiri Latif Sansür’ün “Kaymakamın çocuğu için okul duvarına özel kapı açıldı” haberini okuyunca aklıma; “bir fikir bir ülkeyi kalkındırabilir” perspektifini dile getiren Nobel Ödülü almış ekonomistin “endojen kalkınma kuramı” hakkındaki önerileri...