Er olur, onbaşı olur, çavuş, teğmen, yüzbaşı, binbaşı, yarbay,
tümgeneral olur; “Askerliğin namusunu, Türk Sancağının şanını
canımdan aziz bilip icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğruna…”
diye yemin eder. Yemini peşinde ölmek, asker için şereftir.
Yine de insanın aklına hemen “neden, niçin, nasıl böyle bir kaza
olur…” soruları geliyor.
İnsan yakıştıramıyor.
Baksana!
Yeminlerinin peşindeydiler.
Cudi Dağı.
Kato Dağı.
Tendürek Dağı.
Çözüm sürecinin yarattığı siyasi aymazlık sayesinde terörün,
bu dağlarda kurtarılmış bölgeler yarattığı ve çok dar girişleri
olan gizli saklı mağara içlerinde yaşam alanları oluşturduğu ve bu
alanları silahla doldurduğu biliniyordu.
Çözüm, çözüm olmadı.
1 tümgeneral, 2 albay, 1 yarbay, 1 binbaşı, 3 yüzbaşı, 1 üsteğmen,
2 başçavuş, 2 uzman çavuş yeminlerinin peşinde kurtarılmış ilan
edilen dağları terörden temizleme görevindeydiler. Yapılan
açıklamaya göre, askeri helikopter, yüksek gerilim hattını
seçemedi, gece karanlığında dağa çakıldı.
Tanrı rahmet eylesin.
* * *
13 şehitten biri olan Tümgeneral Aydoğan Aydın, 25 yıl önce
üsteğmenken yemini peşinde duygularını şiire dökmüştü:
Hanke' ye Ağıt
Doksan kişiydik biz o gün,
Aç, susuz, uykusuz,
Nasır tutmuş ayaklarla
Yürüyorduk Kaygusuz.
Sis, çamur, kanla, terle
Üzerindeydik bulutların
Ayrım Hanke yaylasında
Yeşerirken umutlarım.
Soğuk namlular elimizde,
Yürüyorken dağlara
Şehitlerden selam geldi
Savaşan tüm sağlara
Uzaklarım yakınlaştı.
İnancımla, davamla
Uyan Hanke geliyorum
Heybetimle havamla.
1992