O yıllar üzerine yazılmış yüzlerce kitap binlerce makale, milyonlarca belge arşivlerde duruyor. Bugün olduğu gibi bir yandan Atlantik ötesinden “yapısal reformlara ihtiyacınız var” diyenler konuşuyor, öbür yandan da gazeteciler dövülüyor, profesörler kurşunlanıyor, polis ikiye ayrılmış, öğretmenler birbirine düşmanlaştırılmış, ülke kan gölüne dönüştürülmüştü.
Bugün de aynı!
Saldıran korunuyor.
Dövülen gazeteciler.
Hastanelik edilen parti genel başkan yardımcısı, linç edilmek istenen ana muhalefet partisi lideri, 16 milyon oy almış lidere; “seni kazığa oturturum” diye tehdit eden için hiçbir somut...