Toplumda saygın yerleri vardı. Öğretmen deyince ana kucağından
daha yeni çıkmış 7 yaşında çocukları “eti senin kemiği benim” diye
bilgisine, eğiticiliğine, yol göstericiliğine bırakılacak insan
akla gelirdi. Öğretmen, Baba’dan ve Anne’ den önceydi. Öğretmen,
öğrencisine sinirlenip kızsa; “vurduğu yerden gül biten” insandı.
Peşlerinden kalabalık ailesini sürükleyerek, çok az maaşlarla,
ülkenin geri kalmış bölgelerine giden namuslu kişiliklerdi.
Öğretmeni hırpaladılar.
Ötekileştirdiler.
Ülke kaybetti.
Yoz bir toplum olduk.
Yobazlığa gömüldük.
Öğretmen deyince şimdi akla “atama ve yer değiştirme” geliyor. Bir
de “atama bekleyen ve atama kurası çıkınca sevinçten ağlayan” okul
bitirmiş genç işsiz öğretmenler ordusu… 300 bin işsiz öğretmen
(atama bekleyen) var ve buna her yıl 50 bin işsiz öğretmen daha
katılıyor. Böyle giderse 10-15 yıl içinde işsiz öğretmen sayısı 1
milyonu geçecek.
* * *