80 milyon nüfuslu ülke; delisi de olur, velisi de… Eli bıçak, satır, saldırma, tüfek, tabancaya gideni de var. Aklını, kanuna, nizama, vicdana uyduranı da… Adam öldürme, kendi hükmünü kendi verip, kendi cezasını kendi kesme, yaralama, saldırı, taciz, tecavüz hep oluyordu. Ama bu kadar yoğun hiçbir dönemde görülmedi. Hapishaneler, doldu taştı. Türkiye suçlu üretim makinesi haline geldi, getirildi.
Son 24 saate bakın:
Bursa kalecisi bıçaklandı!
Ankara'da Astsubay öldürüldü.
Urfa'da 2 grup çatıştı.
Tabancalar, tüfekler konuştu.
Çok sayıda, can kaybı var.
Türkiye her gün en az 15 ayrı şehirde, en az 15 ayrı silahlı saldırı, benzin döküp kundaklama, silahla yaralama, gol yedi diye kaleci bıçaklama, ayrıldığı eşini boğma, parkta yalnız dolaşan hamile kadını öldürmeye kalkışma türü cinnetlere düşmüş “ruh hastası bir toplum” görüntüsü altında kıvranırken Cumhurbaşkanı taraftarlarını meydanda topluyor.
İdam…
İdam…
Bağıranların aklına sormak, sorgulamak, hangi sebepler bu sonucu doğurdu diye irdelemek gelmiyor:
Sen iktidarsın.
Göz yummuşsun.
Yataklık etmişsin.
FETÖ, içine girmiş.
Altını oymuş.
Orduya sızmış.
İbadeti ele geçirmiş.
Ticareti yönetir olmuş,
Sonra darbeye kalkışmış
İdam neyi çözecek?
Önce Fetullah' ı getir.
Devlet olduğunu görelim.