Ortak insani değerler, dostluk ve barış yanına da biraz ticaret
koyunca tadından yenmez olur. Cumhurbaşkanı Celal Bayar yaşasaydı,
Papa’yı ziyarete gitseydi. Neler söyleyeceklerdi, neler!
Kutsal Kilise’nin adamı!
Damgasını yiyecekti.
Sözüm ona yoksulluğa son vermek. İnsan hakkı yiyenlerin varlığını
bitirmek. Kötü hayat şartlarını ortadan kaldırmak. Irkçılığı
dünyadan kazımak. Politik baskıları sonlandırmak. Dünyada bir tek
dahi kimsesiz çocuk bırakmamak. Gelmiş geçmiş tüm Papalar ve
şimdiki Papa, bu amaçları sürekli ve yüksek sesle söylediler ve
bunları yerine getirmeye yardımcı olacak herkesle görüştüler.
Dünyada yoksulluk arttı
İnsan hakkı hep yendi.
Irkçılık tavan yaptı.
Irak’ın, Suriye’nin, Libya’nın parçalanmasına ve kimsesiz çocuklara
yeni kimsesiz çocukların katılmasına Kutsal Göz, hep kör kaldı.
Kutsal Göz’ ün ve Kutsal Kilise’nin sözde hedefleri sadece
ayinlerde yaşatıldı. * * * İşte tarih orada.
Hepsi yazılı duruyor.
40 yıl önce 1978 yılında II. John Paul papa seçildiğinde Batı Şeria
ve Gazze’nin İsrail’in işgal ettiği topraklar olduğunu söylüyor,
Golan Tepeleri Suriye’nindir diyordu. Ancak papalığının ilerleyen
yıllarında İsrail ile tam diplomatik ilişkiyi tanıyan da Papa’nın
kendisi oldu. İsrail Başbakan’ı Golda Meir’i Vatikan’da kabul etti.
Golda Meir, Papa’ya “Kutsal Toprakları” anlatan
deri kaplı bir kitap hediye etti. Papa da ona en büyük dini
eserlerden biri olan “Humanae Vite”nin bir
kopyasını sundu. Fakat aynı Papa, Filistin lideri Yaser Arafat’a
Hz. Muhammed’in doğum gününde “iyi dileklerini” gönderdi ve
“Filistinlilerin işgal altındaki ana vatanının kendilerine iade
edilmesi gerektiğini düşündüğünü” bildirdi. Ve gazeteci Abdi
İpekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca isimli hapisten kaçırılmış bir
Türk, işte bu Papa’yı Vatikan’da silahlı saldırı ile öldürmeye
kalktı. Ağca’nın sıktığı kurşunlar Papa’nın karnını deldi, ince
bağırsaklarında, kolonun alt kısmında, kalın...