Sultanahmet Meydanı'nın denize bakan tarafında boydan boya Hürrem Sultan Hamamı durur. Turistler, İstanbul dışından gelen vatandaşlar, öğretmenlerin gözetiminde ilk-orta okul öğrencileri Sultanahmet Camii'ni gezdikten sonra Ayasofya'ya yürürler. Hürrem Sultan Hamamı'nın meydana paralel bakan duvarları önünden geçerler. İşte o yürüyüş yolu üstünde beyaz gömlekli bir seyyar simitçi, camdan 4 tekerlekli seyyar arabası önünde simit satar. Adı Ahmet Gürgenci. Benim evim Sultanahmet Meydanı'na çok yakın, her sabah simitçi Ahmet'in önünden “günaydın” der geçerim, o da bana “hayırlı işler” der. Yazar olduğumu bilmez. Ben de söylemem. Yıllardır tanışırız. Sağdan, soldan. Havadan, sudan. Konuşur, şakalaşırız. * * * Son altı aydır, bana “okullarda Matematik dersi kaldırılmış” diye bir laf atıyor. Dayanamadım “Nereden çıkarıyorsun?” diye sordum. Simitçi Ahmet, “Ben söylenene değil gördüğüme inanırım” dedi. Gördüğünü anlattı: Öğrenci grupları Sultanahmet Camii ile Ayasofya arasında gidip gelirlerken onun simit arabası önünden geçiyorlar. Bazıları simit alıyor. -Kaçıncı sınıftasın. – İlkokul beş. – Sen kaçtasın. – Ortaokul bir. – Yedi kere sekiz. Çocuk havaya bakıyor. -Üç kere yedi. Boş gözlerle süzüyor. Simitçi Ahmet de bizzat kendi gördüğüne dayanarak bana “okullarda Matematik dersi kaldırılmış” diye laf çarpıtmakta…