Haftalar önceden haberler verildi. Elinde çantası var. Geliyor…
Geliyor… Yazılar yazıldı. Soruldu. Ne yüzle geliyor? Çantasında ne
var?
Kaynaklar konuşturuldu.
Kulis haberleri yazıldı.
Osmanlı tokadından korktu.
Özür dilemeye geliyor.
Hayır!
“Komik” laf bunlar dedi.
Tokadı umursamadı.
İşbirliği önermeye geliyor.
Suriye’yi yaktık, yıktık.
“Birlikte onaralım” demeye geliyor: Nasıl ki,
Irak’ı yaktık, yıktık, viraneye çevirdik. Sonra da Irak’a yeni bir
anayasa ve yanında bir kalkınma planı yaptık. Yeni anayasa ile
Irak’ı parçaladık. Sizin işadamlarınızın iş becerisiyle de Barzani
Kürdistan bölgesini imar ettik. Suriye’yi de yakıp, yıkıp viraneye
çevirdikten sonra şimdi ona da yeni bir anayasa ile birlikte bir
kalkınma planı hazırladık. Yeni bir anayasa da Suriye için
yazacağız. Resmen parçalayacağız. Viran ettiğimiz Suriye’nin
Fırat’ın doğusunda kalan bölgesini, işte çantamda getirdiğim şu
kalkınma planı ile birlikte onarıp birlikte yenileyeceğiz.
Paralar ABD’den.
Şirketler Türkiye’den.
Haydi işbaşına!
Demeye geliyor. * * * ABD Dışişleri Bakanı, Ankara’ya gelmeden önce
Suriye’de netleşen büyük fotoğrafın son görünümü ise şöyleydi.
RUSYA:
Yıkılmış, yanmış, bölünüp parçalanmış
Suriye’nin “toprak bütünlüğünü savunma” üzerinden
Ortadoğu’daki ağırlığını artırmıştı. Suriye’de Fırat’ın batısında
hava sahasına o hakimdi. Bölgenin büyük ve etkili “oyun
kurucusu” olmuştu. İran, Türkiye ve her ülke ile, İsrail
dahil, konuşabiliyordu. PYD’ye bile Moskova’da ofis açma izni
vermiş, Rusya’nın Suriye’deki Hmeymin üssünde Rus Büyükelçisi PYD
önde gelenleriyle de görüşüyordu. NATO üyesi ve ABD’nin stratejik
ortağı Türkiye Cumhurbaşkanı, Amerikalılara “siz Osmanlı
tokadı yemem...