Tansu Çiller, kendisini mitinge Tayyip Erdoğan’ın davet ettiğini
söyledi, benim de dudaklarımdan; “16 yılda gele gele
Çiller’in yanına geldin… Pıtı… Pıtı… Atıyor kalbin…”
cümlesi döküldü.
Niçin bu cümle?
Şöyle anlatayım.
Turan Yavuz, rahmetli, temiz kalemi olan, dürüst,
yüksek ahlaklı bir gazeteciydi. Washington muhabiriydi. Araştırdı,
belgeleri buldu; Başbakan Tansu Çiler ile eşi
Özer Uçuran Çiller’in ABD’de sahip olduğu
mülklerin listesini çıkardı.
Yıl 1994’tü.
Liste şöyleydi:
Bir alışveriş merkezi.
Alındığı yıl: 1992.
Değeri: 4 milyon dolar.
Bir villa.
Alındığı yıl: 1993.
Değeri: 300 bin dolar.
120 odalı otel.
Alındığı yıl: 1992.
Değeri: 2 milyon dolar.
18 Daireli apartman.
Alındığı yıl: 1992.
Değeri: 1 milyon dolar.
Tansu Çiller, önce ekonomiden sorumlu bakan ve sonra da başbakan
olduğu son iki yıl içinde kocasıyla beraber sessiz sedasız
Amerika’da listedeki mülklerin sahibi olmuştu. 1994 yılı
değerleriyle mülkler 7 milyon dolardan fazla ediyordu ama içeride
halka “Haydi Türkiye…” diye “milli ve yerli
şuur”rüzgarı veriyordu. * * * Sorular yağmur olmuştu.
Nereden kazanmış?
Türkiye’de kazandığı paraları ABD’ye transfer ederek mi bu mülklere
sahip olmuş? ABD’de kazanmışsa hangi işi hangi beceriyle
yapmış?
Cevap vermedi.
Tansu Çiller, bir yıl önce (1993’te) kendi ağızıyla “mal
varlığını kalem kalem”açıklamış; “Yeşilköy’de müstakil bir
ev, Kilyos’ta 30 villa, yine Kilyos’ta 30 daireli apart otel,
Bilkent’te dubleks daire, Sarıyer’de 197 dönüm üç arsa, Bodrum’da
bir kooperatif evi, Milletvekili Kooparatifi’nde bir ev daha,
Muğla’da 13 dönüm arsada hisse, 4 şirkette ortaklık payı…” diyerek
sayıp sıralamış fakat “ABD’de 120 odalı...