Necati Doğru Sözcü Gazetesi

Polis postalının izi!

25 milletvekili, Meclis Başkanlığı'na bir önerge verdiler, bir soruya açıklama istediler. Başbakan ile bakan, araştırma önergesiyle “cevabı aranan soruyu” yok sayabilir. 6 ay geçer. Unutulur...

13 Şubat 2017 | 983 okunma

25 milletvekili, Meclis Başkanlığı'na bir önerge verdiler, bir soruya açıklama istediler. Başbakan ile bakan, araştırma önergesiyle “cevabı aranan soruyu” yok sayabilir.
6 ay geçer.
Unutulur gider.
Unutulmasın.
Milletvekilleri şu soruyu sordular: Mezun olmalarına bir hafta kala sınava alınan bazı polis adaylarına “Hadi… Denizli horozu gibi öt…” mülakatı yapıldı mı?
Polislik!
Hak bekçiliği.
Suçluyu yakalama.
Suçsuzu koruma.
Hukuku kirletenle savaş.
Adaleti bozana kelepçe.
Polislik mesleğinin olması gereken bu temel arayışları ile “Denizli horozu gibi ötmenin” ne ilgisi, bağlantısı var? Milletvekilleri işte bu sorunun cevabını Başbakan'dan bekliyorlar ama “Ötüşün Denizli horozu gibi olsun…”  mülakatı yapılarak “ötemeyen” polis adayı elenmiş.
Polis olamamış.
Polis olanlar da postalları altında profesör, doçent cübbesi çiğniyor. Geçen hafta cuma günü 330 profesör ve doçentin üniversiteden atılmasını protesto etmek için Ankara Üniversitesi kapısı önünde bir toplantı oldu.
Bir taşkınlık yok.
Polise taş atılmadı.
Bağırma, çağırma, huzuru bozma, çevreyi korkutma, hayatı aksatma olmadı. Sadece 330 profesör ve doçentin haksız, hukuksuz olarak üniversiteden atıldığını düşünenler cübbelerini kaldırıma serdiler.

*  *  *

Cübbeyi kaldırıma yayarak; cumhurbaşkanına, başbakana, YÖK'e, iktidara seslendiler:
Özgür düşünceyi.
Özgür eleştiriyi.
Özgür ifadeyi.
Özgür vicdanı.
Özgür aklı.
Ayaklar altına aldınız.
Üniversite profesörü, doçenti, öğrencisi bu değerleri temsil eder. Bu değerlerin, darbeci faşist dönemlerde yapıldığı gibi ayaklar altına alındığını vurgulamak istediler. OHAL'e dayalı olarak çıkartılan KHK ile “15 Temmuz darbe girişiminde bulunmuş teröristler için oluşturulmuş torba düzenlemenin” içine 330 akademisyenin isminin de konulmasının doğru olmadığını haykırmış oldular. Polisler, ellerinde biber gazı, plastik mermi, gözlerinde büyük bir hınç, öfke ile hücum ettiler. Kaldırıma protesto olsun diye serili profesör, doçent cübbelerini postallarıyla çiğnediler.
Polislerin amirleri var.
Amirin de amiri…
Bakan'a kadar gider…

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
En kalpten sivil sesleniş: Atatürk’ün askerleriyiz! 04 Eylül 2024 | 1.314 Okunma Fasulye! 02 Eylül 2024 | 1.574 Okunma Aş bunları aş! 28 Ağustos 2024 | 1.341 Okunma Ağustosun büyük yalanları... 09 Ağustos 2024 | 1.365 Okunma Mavi Vatan’ın tarihi! 31 Temmuz 2024 | 1.286 Okunma