Kimya dalında Nobel Ödülü alan Profesör Aziz Sancar, sevincini paylaşmak için Türkiye'ye geldiğinde “Bizim (İslam dünyası) 500 yıldır bilime katkımız yok. Neden yok, bunu sorgulamalıyız” demişti.
Can alıcı soruydu.
Sorgulayan çıkmadı.
Bilmiyorum.
Neden çıkmadı?
Acaba Müslüman boksör Muhammed Ali'nin, Allah rahmet eylesin, tabutuna örtülmek üzere Türkiye'den Amerika'ya “Kabe örtüsünden kesilmiş parça” götürmek putperestliğe girer mi?
Sorgulanması gerekir.
İşte fırsat doğdu.
Cumhurbaşkanı, devlet uçağıyla yanına bütçesi ayrı ayrı 11 bakanlıktan daha fazla olan Diyanet İşleri Başkanlığı'nın başkanını da alarak ABD'nin Louisville kentindeki cenazeye “Kabe örtüsü” götürdü. Sorgulanması gerekir: Cami sayımız artıyor. Dünyanın en büyük camisini Çamlıca'da ibadete açıyoruz. Klasik liseler hızla imam hatip lisesine dönüşüyor. Son 10 yıl içinde 40 kimya fakültesi öğrenci bulamadığı için kapanırken; öğrenci sayısı rekor hızla arttığı için son 10 yılda yeni 50 ilahiyat fakültesi açıldı. Yeni açılan ilahiyat fakültelerinin hepsini Diyanet'in elemanları kurdu.
Sorgulamayı!
Diyanet'in yapması gerekir.
Tabuta Kabe örtüsü!
Putperestlik mi, değil mi!
* * *