Yıldırım aynı yere düşmez diyen bir deyim var. Depremin de vurduğu yer aynı kalmaz. 250 yıl önce ya da 500 yıl önce depremin vurduğu tabaka, fay, zemin bugün aynı yer değildir. Değişmiştir. Bize aynı zemin gibi görünür.
Deprem oldu.
Şapka düştü.
Kel göründü.
İnsan olmanın özünde var. Deprem 11 kenti vurunca önce dayanışma duygusu uyandı, büyüdü, adeta şahlandı. Gençler gönüllü oldular, kahraman maden işçileri, belediyelerin yiğit itfaiye erleri enkaz altından can kurtarmaya koştular. Namuslu gazeteciler; şu mahallede, şu sokakta, şu apartman enkazının altında ses geliyor diye TV yayını yaparak; “iyiliğin örgütlenmesine” can suyu taşıdılar. Türkiye kenetlendi. Dünya insanlığı da bu dayanışmaya destek için koşup geldi.
Kardeşlik birleşti.