Bizim coğrafyanın toprak altı zenginliğini sömüren üç-beş Arap petrol kralı, üç-beş emir, şeyh, aşiret önderi birbirine düştü. Petrolü ve doğalgazı Batı'nın istediği şart ve ortamlarda satıyorlar. Amerika'dan, Rusya'dan, Almanya ile Fransa'dan silah alıyorlar. İslam düşmanlığını kışkırtarak gelen Trump ile kılıç dansı yapıp, kılıçlarını kendi dinlerinin mezheplerine çekiyorlar. 7 Arap ülkesi, Arap Katar'ı ekonomik ablukaya aldı.
Neyi paylaşamıyorlar?
Eşitlik, demokrasi, laiklik.
Düşünce ve ifade özgürlüğü.
Yüksek adalet, çağdaş eğitim.
Barış içinde mutlu bir Ortadoğu.
Kavga bu değerler yüzünden değil, koltuk, benlik kapışması. Petrol ve doğal gaz bitene kadar Arap milletini kim güdecek?
Suudi kralı mı?
Katar emiri mi?
Dava bu!
Cari açık kapatıcımız, gizli net hata ve noksan musluğumuz, kârlı şirketlerimizin, bankalarımızın, Sürmene Yaylası'ndan, Havuz Medyası gazetelerine kadar nerede devlet destekli rant varsa tüm kârlı firmalarımızın yeni sahibi “Kanka Katar” abluka altına girerken Şehircilik ve Çevre Bakanı Mehmet Özhaseki, “Belediyelerde Arap şeyhleri kapışmasına benzer benlik kavgasının kapağını” geç de olsa açtı.
Gazetecileri topladı
En büyük hırsızlığı açıkladı.
* * *
Sayın Bakanımız Özhaseki, “en büyük hırsızlıklar, kötülükler, belalar imardan geliyor” dedi.
Günaydın!
Sayın Bakanımız!
İstanbul'un tarihi silüetini karadan ve denizden bozan Zeytinburnu sahilinde o çirkin 16:9 camdan kuleler dikilip, bittikten sonra, değeri 1 milyon dolarları geçen, dairelerin sahipleri arasında partinizin milletvekilleri, bakanları, partinizin kurucuları, partiniz belediyeleri Zeytinburnu ve Büyükşehir imar komisyonu başkanları vardı. Silüet deliciye parsel bazında imar planı iznini bu iki belediyeniz vermişti.
Mahkeme kararı var.
Danıştay da onayladı.
“Tarihe ve İstanbul şehrine saygı” açısından silüet delici kulelerde toplam 26 katın yıkılması için yüksek mahkeme kararı olmasına rağmen 3 yıldır partiniz belediyeleri, kör, sağır, suskun.
Yıkım yaptırılmadı.