Oylar sandığa atılmadan ve seçim henüz yapılmadan kaybedenleri
belli oldu. Kazananlar bilinmiyor.
Kaybedenler netleşti.
Kazananlar, seçim sandığından çıkacaklar. Seçmen henüz sandığa
gitmeden kaybedenler ise tabak gibi ortadalar.
Kalp gözüyle bakın.
Siz de göreceksiniz.
Seçimin 2 kaybedeni var: Biri Ahmet Davutoğlu. 2 aydır kitlelere
sesleniyor. Elinin altına devletin ve zengin partisinin müthiş
olanakları sunuldu. Çok sayıda akıl küpü danışmanlar ordusu
arkasında yer aldı.
Lider kumaşı yokmuş.
Lider olamadı.
Kötü bir kopya oldu.
Talihsiz bir özenti olarak kaldığı için özendiği lideri,
“başaramayacak kuşkusuna” kapılıp, meydanlara inerek; Ahmet
Davutoğlu’nun karizmasını ilk çizen oldu. Ahmet Davutoğlu; “bizden
olanlar ve bizden olmayanlar” diye toplumu bölerek; enerjisini bu
süfli kurgudan alan eski liderine öykündü.
“Restoratör” olacağım demişti.
Yani eskiyi yenileyen.
Eskinin tıpkı basımı oldu.
Kendini bitirdi ve sandıklar açılınca göreceğiz hem de partisini
Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına göre epey aşağıya indirdi.