Cumhurbaşkanı’nın yakın dostu yazar Abdurrahman
Dilipak, bütün yazılarını “selam ile dua
ile” diye bitirir. İsyan etmiş. AKİT TV’deki canlı yayın
konuşmasında; “ENRON’a danışmanlık yapan ve Rotschild’lerin
Truva atı bu kirli şirket McKinsey’e kim kapıyı araladı, kim soktu
devletin içine?” diye ortaya soruyor.
Abdurrahman!
Kendine gel…
Soruyu ortaya değil sahibine; Cumhurbaşkanı’na ve Hazine Bakanı’na
sor. Öğren ve yaz da halk aydınlansın.
Halka bir faydan olsun.
Abdurrahman!
Niçin görmüyorsun?
Halk, Marmara çırası gibi yanmaya başladı: “Yüksek yapışkan
enflasyon, yüksek yapışkan kur, yüksek yapışkan faiz, yüksek
yapışkan işsizlik sarmalına girdiğimiz” için ve borcu
borçla kapatacak yeni dolarlar gelmediği için McKinsey bulundu,
“taze borç akışını sağlasın diye” göreve çağrıldı.
Onu davet eden Hazine Bakanımız, “McKinsey’in tedbirlere
liderlik yapacağını” New York’ta finans kapitalin
sahipleriyle toplantı yaptığı sırada açıkladı.
Tedbirler:
Devlet harcamalarını kısmak.
Vergileri ve zamları artırmak.
İşçinin, memurun, emeklinin maaş ve ücret artışını en azda tutarak
Türkiye’yi ucuz işgücü ülkesi yapmak. ★★★ Abdurrahman!
Ben yazdığımın arkasındayım. Yeni komiserimiz Kinzi (McKinsey
yazılıyor, Kinzi okunuyor) “bu tedbirlerin”
gerçekten alınıp alınmadığını, sonuçlarının ne olduğunu
denetleyecek, raporlayacak. Dünya finans kapitalinin sahipleri de
raporlara bakıp, “demek ki Türkiye aldığı eski borçları
kapatmak için alacağı yeni borçları da ödeyebilir. Türkiye, lobor
artı 2 kat yükseltilmiş yeni faiz oranları ile yeni borç
verilebilir ülkedir” diye ikna olacaklar. Sömürü katsayısı
çok yükseltilmiş faizlerle “sendikasyon kredileri”
imzalanacak.
Abdurrahman!
Dış borç!
Yine dış borçla kapanacak. ★★★ Abdurrahman!
Ortaya sorma...