Orduya sızmış değil sızdırılmış, yerleşmiş değil
yerleştirilmiş, terfi almış değil terfi aldırılmış olanların
tiyatroya benzeyen darbe kalkışması bir açıdan iyi oldu. Şerden
hayır doğdu. Zihinler açıldı.
Müslüman var.
Müslüman görünen var.
Dindar var.
Dindar görünen var.
İnanmış var.
İnanmış görünen var.
Bu iki tür birbirini cami avlusunda kokularından tanıyordu,
biliyordu. Biz bilmiyorduk. İkisini aynı sanıyorduk. Kur'an ve
hadisleri, bu yalancı dünyada hayatlarının mürşidi (doğru yolu
gösteren) yapan dindarlar bir yanda ve Kur'an ile hadisleri araç
olarak kullanıp kendilerini iktidara getiren Müslüman görünümlüler
öbür yanda. Müslüman görünümlüler galip geldi.
Galipler, birbirine düştü.
Kirli çamaşırlar döküldü.
Bağıra bağıra dövüştüler.
Fena küfürleştiler.
Fetullahçılar (FETÖ) yenildi.
Tayyipçiler (İktidar) kazandı.
Hep böyle olurmuş.
Cemaat ile iktidar birbirine düşerse; yenilen cemaat,
kazanan hep iktidar olurmuş. Ve İslam tarihinde, Arabistan'da bunun
yüzlerce yaşanmış ve yaşanmakta olan örnekleri varmış.