2 gemimiz vardı.
2 gemi daha aldık.
4 petrol sondaj gemisi 4 koldan Türkiye’nin kıta sahanlığı içinde
yer alan denizlerde araştırma yapacaktı. Bunu da yapmaya 1982
yılında yayınlanmış BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin ilgili
maddelerine göre hakkı vardı.
Derin deniz gözlemi yapma.
Dip kaya örnekleri toplama.
Ve sondaj vurma.
Biz de başlayacaktık.
Nedense geç kalmıştık.
İyi hatırlıyorum.
Arşivlerde var:
İsrail, Mısır, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan arkalarına ABD
petrol şirketleri ile Katar destekli sermayeyi alarak
Akdeniz’de “petrol ve doğalgaz aramaya”
başlamışlardı.
Biz niçin geç kaldık?
Bu soruyu Meclis’te bir hanım milletvekili Gamze
Taşçıer (CHP) sormuş ve “Sondaj neden
Rumların el koyduğu sahada değil…” diye açıklama
istemişti. Çünkü bizim sondaj gemisi Fatih, Antalya’nın 60 mil
uzağında kalan “Alanya 1 kuyusunda sondaj
çalışması” yapıyordu. Oysa bu araştırma gemisinin
alınış amacı Antalya koyunda değil Akdeniz’de petrol ve doğalgaz
olduğu kuvvetle tahmin edilen yerlerde çalışma yapmaktı.
Fatih gemisi neden kıyıda?
Niçin Doğu Akdeniz’de “deniz yetki alanımız
içinde” değil? Münhasır Ekonomik Bölge veya Kıta
Sahanlığı koordinatlarımızın ilanı niçin yapılmadı, niçin geç
bırakıldı, bu bulanıklık nedir?
★★★
Yani bu hanım milletvekili (CHP’li) “bizim araştırma
gemilerimizin Rumların el koyduğu sahada da
çalışmasını” istiyordu. Türkiye’nin haklarını dile
getiriyordu.
Seçimlere az kaldı.
Şeytan lazım.
Sondaj yine gündem oldu.
Rumcu şeytanımız eksikti.
Rumcu şeytan da bulundu!
Milletvekili Ali Mahir Başarır (CHP),
“Rum ağzıyla konuşmakla” suçlandı. Bu
suçlamaya karşılık CHP milletvekili, “Hakkımda günlerdir asılsız
bir kampanya yürüyor. Cumhurbaşkanı da bu kampanyaya ortak oldu.
Ben Enerji Bakanı’nın yanıtlaması için bir önerge verdim, 10 soru
sordum. 3 gemi alınmış, limanda yatıyor. Kiralanan bir helikopter
var. Günlüğü 40 bin dolar. Buna gerek var mıydı? Bu
aramaları ciddi bir şekilde yapıyor muyuz, yapmıyor muyuz? Ben bunu
sordum. Sorduğum 10 sorunun bir kelimesinde bile ‘Bu
kuyular neden açıldı, neden petrol arıyoruz’ diye bir soru varsa
ben milletvekilliğinden istifa edeceğim” diyor.
★★★
Tam tersi!
CHP milletvekilleri Meclis’te Türkiye’nin Akdeniz’de BM
Sözleşmesi’nden doğan hakkını kullanarak petrol aramasını
hızlandırmasını istiyorlar. Rum ağzıyla değil Türk ağzıyla
konuşuyorlar.
Gerçek bu!
Arşivler yalan söylemez.
Biz gerçeği yazmalıyız.
KALEMİN GÖR DEDİĞİ