Beşiktaş ile Fenerbahçe, 100 yıllık takımlar. Sevenleri çok.
Futbol seyrine sevdalı oldukları için tribünleri dolduruyorlar. Hem
Beşiktaşlılar, hem Fenerlilerin yüzde 90’ı yenilmeyi de
sportmenliğe sığdırabilecek insanlar. İçlerinde “karşı
takımın korner atma hakkına stadyumun tribününden tecavüz
etmeli…” diyebileceklerin sayısı milyonda bir bile
değildir.
Böyle olması gerekir.
Beşiktaşlı futbolcu sağ köşeden korner atıyordu. Başına çakmak,
anahtarlık, pet şişe, taş, metal para yağmaya başladı. Korneri
atamadı. Maç bir süre durdu. Hakemler, kaptanlar, yöneticiler, saha
görevlileri el kol işaretleriyle; “korner atma hakkına
tecavüz edenleri” efendi olmaya çağırdı.
Korner atıldı.
Gol olmadı.
Beşiktaşlı futbolcu bu kez sol köşeden korner atıyordu. Yine başına
çakmak, anahtarlık, pet şişe, metal para yağmaya başladı. Koskoca
türbün, silme taraftar dolu, içlerinden biri ya da ikisi çıkıp da;
“korner atma hakkına tecavüz etme arkadaş, iyi oynayan
kazansın…” diye uyarmadı. Beşiktaşlı futbolcu korneri yine
atamadı. Maç yine bir süre durdu. Hakemler, kaptanlar, yöneticiler
yine aynı klasik el kol haraketlerini yaptılar. 4 köşenin 4’ünde de
Beşiktaş’ın her korner atışında aynı sahneler izlendi. Tribündeki
binlerce insandan hiçbiri, içlerinden geçirseler bile
“korner atma hakkına tecavüz etmeye kalkışanları”
durdurmak cesaretini göstermedi. Bu kez de Beşiktaş’ın
çalıştırıcısının başında 5 dikişlik yara açabilecek metal parçası
fırlatıldı.
Maç tatil oldu.
Futbol izyemeye giden 55 bin taraftar, “tecavüz
seyretmekle” yetindiler. * * * Ben yeni öğrendim.
Emniyet biliyormuş.
Futbol karşılaşmalarında “saha güvenliğini tehlikeye
sokan” şiddet kasırgası estirici tiplerin çıkabileceği
bilindiği için polis örgütünde “Spor Güvenliği
Şubesi” bile varmış. Beşiktaş çalıştırıcısını hastanelik
ettikleri şüphesiyle 38 kişiy...