Necati Doğru Sözcü Gazetesi

Sürekli uzun farları yakalım!

Eksiksiz, yanlışsız görebilmek için uzun farları sürekli açmaya ve bol ışıkla bakmaya mecburuz. Suriye sınırı! “Dalya yüz” dür. 100 yılını bitirdi. 1918-2018. 100 yıl...

20 Aralık 2018 | 515 okunma

Eksiksiz, yanlışsız görebilmek için uzun farları sürekli açmaya ve bol ışıkla bakmaya mecburuz.
Suriye sınırı!
“Dalya yüz” dür.
100 yılını bitirdi.
1918-2018.
100 yıl öncesinde Birinci Dünya Savaşı’nın o karanlık günlerinde İngiltere, Fransa, ABD ve Rusya Suriye sınırına cetvel tutmuşlardı. 100 yıl sonra bugün; İngiltere, Fransa, ABD ve Rusya farklı rollerde yine Suriye sınırında birbirlerine cetvel gösteriyorlar. Altında petrolü de olan Suriye toprakları şimdi ipleri süperlerin elinde “üç ayrı butik devlete” bölünme günlerine itiliyor.
100 yıl önce:
Almanya, dedemiz Osmanlı’ya “Suriye’yi daha iyi koruma akılları” vermiş, bu arada Osmanlı ordusunu, kaldıramayacağı kadar ağır yüklerin altına sokmuştu.
100 yıl sonra:
ABD aynısını yapıtı.
Ankara’ya “Suriye sınırını daha iyi koruma akılları” verdi ve çok yakın tarih 2015 yılında “her 3 metreye bir asker dikilmesini” bile önerebildi. ABD sözüm ona Ankara’nın yanında duruyor. Son laf: Trump ile konuşup olumlu cevap aldık. Tarihimiz yandaş duruşların gözyaşlarıyla doludur. Dedemiz Osmanlı da Fransa, İngiltere, Almanya ve bazen de Rusya’ya çok güvenmiş, savaşlara girmişti.

★★★

“Mülteci bekçiliği” önerdiler ve başardılar. Büyük külfet. Yüksek maliyet. 3.5 milyon Suriyeli, 40 milyar dolar harcama. Türkiye’yi AB’ye almayıp “mülteci bekçisi” yapanların oyaladığı ülke olduk. Bu yüzden diyorum ki, “uzun farları sürekli yakalım” ve bakalım ne oldu:
ABD zaten yığmıştı.
Rusya da batarya yığdı.
İkisi birden IŞİD’i bahane edip Suriye topraklarında ve sınırımıza yapışık 400-500 yıldır yaşayan Türkmen, Arap, Yezidi, Süryanileri vurup öldürüyor, ölmeyenler de “mülteci olup” denizlerde kucaklarında bebek yaşta çocuklarıyla çırpınarak boğulmaya itildiler, itiliyorlar.
Suriye’nin bütünlüğü gitti.
Geceler, bizim için de belaya gebe kaldı. Soru “ABD’nin, Fransa’nın, İngiltere’nin ve de Rusya’nın Suriye’de ne işi var?” olmalıydı.
Olmadı.
Bu soruyu kendi kendimize sorma gücümüz var ama onlara da “çekilip gidin sınırlarımızdan” diyebilme gücümüz yok. Ordumuz görevini yapıyor. Anladığım kadarıyla “Mavi Kuşak” düşünüyor. Misak-ı Milli sınırına kadar olan bölgeyi korumayı ve mavi kuşak tutturmayı hedefledi. Politikacı ise ordunun hedefini seçimde oya dönüştürmenin hesabı içinde… Mavi Kuşak hedefi; “yaklaşan seçimin oy hesabına” ziyan olup gitmesin.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
En kalpten sivil sesleniş: Atatürk’ün askerleriyiz! 04 Eylül 2024 | 1.314 Okunma Fasulye! 02 Eylül 2024 | 1.574 Okunma Aş bunları aş! 28 Ağustos 2024 | 1.341 Okunma Ağustosun büyük yalanları... 09 Ağustos 2024 | 1.365 Okunma Mavi Vatan’ın tarihi! 31 Temmuz 2024 | 1.286 Okunma