Keskin bir bellek isterim. Henüz tahterevalli (tahta kalastan
yapılma oyuncak) yıkılmamıştı. Bir ucunda Abdullah Gül
Cumhurbaşkanı idi ve diğer ucunda Tayyip Erdoğan da Başbakan idi,
oturuyordu, ülkeyi “hop aşağı… hop yukarı…” güle
oynaya yönetiyorlardı. Tam o sırada Suudi Arabistan’ın kralı
Türkiye’ye zengin gelişi yaptı, lüks otelde konakladı ve
Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Tayyip Erdoğan, otelde Kral’ın
ayağına kadar gittiler ve ondan hediyeler aldılar.
İşte bu Suudi Arabistan!
Bağırsaklarını temizliyor.
Sistematik yolsuzluk.
Kesintisiz rüşvet yeme.
Kaynakta zimmete geçirme.
Pahalı hediyeler.
Cömert bahşişler.
Nereye el atsan kökten pislik!
Kral soyundan gelme prensler, kral soyundan gelme bakanlar, kral
soyundan gelme işadamları, kral soyundan gelme yeni tahta geçmiş
bir veliaht prensin “başlattığı bağırsak temizleme
operasyonu” ile yakalandılar, bankalardaki hesaplarına ve
mal varlıklarına el konuldu, kaçmaya çalışanların helikopteri
düşürüldü, öldürüldüler. Kral soyundan gelme başsavcı,
“yolsuzluk-rüşvet- zimmet-çürüme ve pisliğe batmanın
parasal boyutlarının” milyarlarca doları bulacağını
açıkladı. Önemli görevlere getirilen isimlerin çok büyük bölümünün
astronomik düzeylere ulaşan servetlere kavuştuğu, paraların
“vergi cenneti sızıntısı” adı verilen batıdaki
“kara para saklama merkezlerine” taşındığı ve
“off-shore hesaplara” yatırılan paranın 800 milyar
doları bulduğu ortaya çıktı.
Suudi Arabistan kokmuş!
Bağırsak temizliyor.
* * *
Tam bu günlerde bizde ise “bağırsak
doldurma” örneklerinden biri ortaya çıktı.
Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu “Cennet
Sızıntısı” dosyası yayınladı. Konsorsiyumun üyesi olan
Cumhuriyet Gazetesi muhabiri ile yazarları bu “Cennet
Sızıntısı” dosyasını 4 gündür, sayfa sayfa, belgeleriyle
yazıyor. Tıpkı Suudi Arabistan rüşvetçileri gibi vergi kaçırmak
için “cennet sızıntısına para, şirket, servet götürmüş
olanlar arasında” İngiltere Kraliçesi, ünlü şarkıcı
Modonna, ABD Başkanı Trump’ın kabine sekreterleri var ama bizim
Başbakan Binali Yıldırım’ın gemi işletmeciliği yapan oğulları ile
bizim Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı şimdiki Enerji
Bakanı’nın (milletvekili ve bakan olmadan önce direktörlüğünü
yaptığı Çalık Holding şirketinden ötürü) adları geçiyor.
Babalar ve oğullar!
Babalar yerlici, millici.
Halka “dolarını sat yerli TL’ye geç diye vatanseverlik
öğüdü” veriyorlar, batı emperyalizminin Türkiye’yi yok
etmeyi hedeflediğini söylüyorlar, oğulları ise şirketleri daha az
kurumlar vergisi ödesin diye batı emperyalizmin “vergi
cenneti Malta Adası’na” kayıtlı dörder, beşer şirket
kurmuş, yönetiyorlar.