Her şey Allah için, kitap için, peygamber için diye gösterilir. Oysa her şey inşaat içindir. İnşaatçı, bilgisi olan değil, diploması olan da değil, arkası güçlü olandır. Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, belediye başkanı, Emlak Konut GYO Başkanı, parti önde gelenleri onun arkasındaysa işte o inşaatçı olandır. Gün gelir! Tulumbada su biter. Kriz patlar. Kurlar yükselir. Sıcak para gelişi durur. İnşaatçının satışı azalır. Stokları şişer. Nakit akışı pörsür. Dönüşüm tıkanır. Ne yapmalı, inşaatçıyı rahatlatmalı: Paket üstüne paket açmalı. Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, belediye başkanları, Emlak Konut GYO Başkanı, parti önde gelen kodamanı “ağız ağıza verirler” inşaatçının “suyu biten tulumbasına” devlet damacanasından su aktarmaya başlarlar. KDV'yi: Yüzde 18 demiştik. Yüzde 1'e indirelim. Damga vergisi: Binde 9.48 demiştik. Sıfırlayalım. Nakit iadesi: Bir yıl sonra demiştik. Aylık ödeyelim. * * * Bunlar yetmez. İnşaatçıya daha verelim. Emlak Konut GYO' ya söyleyelim. 1 Şubat itibarıyla yeni bir kampanya başlatsın. Yüzde 5 peşinata: 60 ay. Yüzde 0.45 faize: 120 ay. Yüzde 0.79 faize: 240 ay taksit verilsin. Devlet bankaları öncülük etsin, 9 banka bu kampanyaya destek versin. Bu da yetmez: İnşaatçının önü iyice açılsın; her yaptığı inşaatın 1 metrekaresine denk gayrimenkul sertifikası çıkarsın yani inşaatçı aynı zamanda banker de olsun, para toplayabilsin. Söyleyin Reis'e! Saray'a muhtarları çağırsın. Bankalara çatsın. Konut kredi faizi: Yüzde 1'in altına insin.