Doktorların meslek örgütünün başında “Türk”
var. Kaldıralım. Avukatların meslek örgütünün de ilk kelimesi
“Türk”.
Onu da kaldıralım.
Doktorlar kendilerini temsil etsin diye kurulmuş sivil örgütlerinin
başına “Türk” yazmayı şeref kabul etmişler. Demek ki, Türk olmakla
bir sıkıntıları, sorunları, dertleri yok. Avukatlar da aynısını
yapmışlar. Onlar da ”Türk” kelimesinden onur duymuşlar ki, bugüne
kadar taşımışlar.
Siz şimdi ne yapıyorsunuz?
Türk’ten Türk adını alıyorsunuz.
Hakkınız var mı?
Var.
Bunların örgütlerinin başına “Türk” kelimesi koymaları Bakanlar
Kurulu kararıyla mümkün oldu. Şimdi Bakanlar Kurulu toplanır,
“senin ismine yazdığın Türk kelimesini
kaldırıyorum” diye karar alır.
Bu hakkı var.
Evet!
Şekil olarak var.
Ben verdim.
Ben aldım.
Dersin.
Kitabına uyar.
* * *
Ama sadece kitabına uyar!
Kalemi, kararı boşlukta kalır.
Çünkü doktorlar ve avukatlar da diyorlar ki, “Türk olmakla
biz şeref ve gurur duymaktayız, ‘Türk ifadesi’, bizim örgütlerin
adında yazılı ama ‘Türk kelimesi’ de halkın yüreğinde yazılı,
tabelamızdan söküp atsan da yüreğimizden kazıyıp
atamazsın…”
Atarım.
Peki niçin?
Şunun için: Bu örgütler tek taraflı davranıyorlar. Bildiri yazıp
açıklıyorlar. Barış diyorlar. Ordumuz şehit vermekte. Bütün
Türkiye tek ses oldu, halk ordumuzu desteklemekte bunlar ise bizim
söylediğimiz sözlerin dışında görüşler açıklamaktalar.
Siz kimsiniz?
Bizi Türk Milleti seçti.
Onları da seçenler Türk.
Başında “Türk” kelimesi bulunan Türk Tabipleri
Birliği ve başında “Türk” kelimesi bulunan
Türkiye Barolar Birliği’nin milyonlara ulaşan
üyelerinin de nüfus kağıtlarında“Türkiye Cumhuriyeti
Vatandaşıdır” diye yazıyor.