“Turpların büyüğü heybede” diyen atasözümüzden ilham alarak ben
turpların büyüğünü yazmış, diğer yedisini atlamışım. Hukukçu ve
Konya eski Milletvekili Atilla Kart, unuttuğum yedi turpu daha
hatırlattı. Ankara’da belediye otobüsü 12 insanı ezmişti.
Otobüsler mi bozuktu?
Şoför mü cinnet getirmişti?
Ankara Büyükşehir Belediyesi; “bu ülkede bir bayramda 300 kişi
trafik kazasında ölüyor, insanın ne kıymeti, değeri, önemi var?”
rahatlığı içinde şoförleri sürekli eğitim altında tutmadan mı
otobüslere bindiriyordu?
Soruşturulmadı.
Kapandı gitti.
Ben “heybedeki büyük turpu” Ankara’da 12 insanı durakta beklerken
ezen otobüs cinayetinden sonra yazmıştım.
Belediye otobüs almıştı.
Belediye Başkanı ise bu otobüsü satan şirket Daimler Benz’den
rüşvet yemişti.
* * *
Çok ciddi bir iddiaydı.
Belgeleri de vardı.
Alman Daimler Benz şirketi, onun ABD’deki firması ve Türkiye’deki
kolları, dünyanın 22 ülkesine otobüs satarken 10 milyon Euro’dan
fazla rüşvet dağıtmıştı.