Bugün de kuşları yazayım. Kuşların bizim ülkemizin hep aynı
havzalarında toplanması, mavi atlastan gökyüzüne nokta gibi
görünecek kadar yükseklere çıkabilmesi, süzülerek göçmen olması,
Afrika’nın ortalarına kadar gidip, ilkbaharda aynı noktalara geri
gelmesi ülkemizin geleceğiyle de ilgilidir.
Bütün göller güzeldir.
Van Gölü bir tanedir.
Göçmen kuşlar yatağı.
Sazlıklarında toplanırlar.
Hayat bulurlar.
Soluklanırlar.
Göç hazırlığı yaparlar.
Yaklaşmakta olan kışın donduruculuğundan Afrika’nın sıcaklarına her
sonbaharda göçerler. Bu sonbahar üzücü bir tablo yaşandı. Van
Gölü’nün adı; “Ölüm Gölü” diye anılmaya
başladı. Van Erciş’in Erçek ve Çelebibağı Sulak Alanı sazlığında
“soluklanıp göçmek için toplanan” birlerce
kuş öldü.
Sazlık bataklığa dönüştü.
Üstü kuş ölüsüyle kaplandı. ★★★ Ne oldu?
Neden oldu?
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Yaban Hayvanlarını Koruma
Merkezi, Prof. Dr. Logman Aslan’a
hazırlattığı raporda; “kuşların ishalden öldüğünü ve
ishalin de çevre kirliliğinden
doğduğunu” açıkladı.
Uçun kuşlar uçun!
Gelecek sonbaharda yeniden Van Erciş
sazlığını “toplanma ve göç hazırlığı yapma
mekanı” olarak seçerler mi, bilinmiyor.
Bilinen de var.
Doğu Avrupa’da ve Batı Asya’da havaların soğumasıyla birlikte
leylekler, küçük orman kartalları, yılan kartalları, arı şahinler
ve diğer yüzlerce tür İstanbul’a gelip“yeni havaalanı
inşaat alanında” buluşuyorlar.
Hayat buluyorlar.
Göç hazırlığı yapıyorlar.
Doğa Derneği’nin yaptığı araştırmalara göre göçmen kuşlar İstanbul
havalimanı inşaat alanından önce Anadolu’ya uçuyorlar, Anadolu’daki
göçmen kuşlarla buluşup çoğalıyorlar. Adana ve Hatay yöresindeki
sazlık ve sulak alanlarda toplanıyor ve kışı geçirmek için
Suriye’nin kuzeyinden Afrika’nın doğusuna Mozambik’e ve oradan da
Kenya’ya doğru uçuyorlar. İlkbaharda yine a...