Necati Doğru Sözcü Gazetesi

Ulan hıyarağası!

Bir işsiz genç daha belediye binası önünde kendini yaktı. Aynı gün iktidarın bir bakanı, iki arkadaşını devlet şirketine “maaşlı danışman” olsunlar diye kadroya aldı. Bu iki haberi...

31 Ocak 2018 | 5.352 okunma

Bir işsiz genç daha belediye binası önünde kendini yaktı. Aynı gün iktidarın bir bakanı, iki arkadaşını devlet şirketine “maaşlı danışman” olsunlar diye kadroya aldı. Bu iki haberi aynı sayfada yazıp iktidarı uyaran gazetecilere “bravo…” diye bağırmak geliyor içimden…
Öte yandan!
Öbür gazetecilere dönüp:
Mademki cumhurbaşkanı, “Ulan…” lı konuşma biçimi geliştirdi;
Ulan Hıyarağası!
Diyesim geçiyor aklımdan.
Diyemiyorum.
Hıyarın bile asaleti var.
Ağa bile haysiyet sahibi.
Bunlara ben “Ulan Hıyarağası” demeyi bile Türkçe diline yapılmış müsriflik sayarım.
Beslendiler.
Çoğaldılar.
Çoğaltıldılar.
Bir işsiz gencin daha kendini yaktığı ve iktidar bakanının iki arkadaşını bakanlık şirketinin bütçesinden maaşa bağladığı aynı gün “iktidar parlatan gazeteciler”  Başbakan’ın partililere ve partili işadamlarına propaganda konuşması yaptığı “İstanbul Beyoğlu Sohbetleri ”ni köşelerinde yazmışlardı.

* * *

Ama ne yazış!
O kelimelere döküşler!
O yazıyla gerdan kırışlar!
O kalemle sıçrayışlar!
Bunlardan biri Beyoğlu Sohbet Toplantısı’nda Başbakan Binali Yıldırım’ı dinlemeye çağrıldığını ve oturtulduğu masadaki ünlü kişileri yazıyor: Orhan Gencebay ve eşi Sevim Hanım… Fehmi Yaşar… Talha Çamaş… Erman Yerdelen…  IKSV Genel Müdürü Görgün Taner… Eski dost Murat Tabanlıoğlu…  Diye sayıyor, sıralıyor ki, okur anlasın kendisi de çok mühim adamdır… !
Ve sonra ekliyor:
“Murat, bana göre mimar değil gizli bir ressamdır. Tek farkı ruhuna yerleştirdiği cetveli fırça gibi kullanmasıdır. Murat AKM’yi  (Atatürk Kültür Merkezi) yeniden çiziyor ya… Sordum: “AKM inşaatı ne zaman başlıyor…”  Her zaman ki titizliğiyle cevap verdi: “Bugün teslim ettim projeyi…”  Proje dediği de birkaç ciltlik ansiklopedi gibi.  6 ayda bitecek projeyi 3 ayda tamamlamış. Türkiye’ye, Taksim’e yakışır bir AKM için kuyumcu gibi çalışmış… Mermerinden çinisine, koltuğundan perde kumaşına kadar tek tek belirlemiş…”

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
En kalpten sivil sesleniş: Atatürk’ün askerleriyiz! 04 Eylül 2024 | 1.314 Okunma Fasulye! 02 Eylül 2024 | 1.574 Okunma Aş bunları aş! 28 Ağustos 2024 | 1.341 Okunma Ağustosun büyük yalanları... 09 Ağustos 2024 | 1.365 Okunma Mavi Vatan’ın tarihi! 31 Temmuz 2024 | 1.286 Okunma