Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Necati Doğru, su içsem vergi, elektrik faturasında, doğal gazda, benzinin içinde vergi, belediyeye selam versem vergi, pasaport yenilemeye kalksam vergi… Verdiğim vergiler bana hizmet olarak dönmüyor. Ankara vergilerimi toplayıp yiyen ve adamlarına yediren canavara dönüştü. Benim gibi vatandaşlardan toplanan vergilerle utanmaz, yalancı “Başbakanlık Müşaviri” beslendi, büyütüldü, semirtildi. Ali İhsan Sarıkoca adlı bu utanmaz müşavir (danışman) orduya sızdırılmış Fetullah darbecilerine sivil imamlık yapan Adil Öksüz adlı ilahiyat doçentini jandarma karakolundan kurtarıp, tüymesine yardımcı oldu.
Vergilerimi geri istiyorum.
Asıl şunu merak ediyorum:
İstanbul Belediye Başkanı iken, belediyede kadrolu işe yerleştirilen, sonra başbakan olunca Ankara'ya başbakanlık müşavirlik kadrosuna transfer edilerek yüklü maaşlı, makam araçlı, birkaç sekreteri olan, beş-on koruma ile korunan, muhtemelen bol harcırah verilen, yattığı 5 yıldızlı lüks otellerin parası da benim vergilerimle ödenen bu utanmaz yalancı danışmanı niçin koruyup kolladığını AKP'nin yeniden Genel Başkanı seçilen Tayyip Erdoğan'a sorulmayacak mı?
Bir savcı çıkmayacak mı?
Narkozdan uyanmayacak mıyız?
Tayyip Erdoğan'dan sonra Başbakan olan Ahmet Davutoğlu ile onun devamı Binali Yıldırım'ı da sorguya, suale çağırıp, “bu utanmaz, yalancı adamı başbakanlık müşaviri olarak tutmaya devam ederken, buna ne akıllar danıştınız da, ülkeyi 251 kişinin hayatını yitirdiği darbe ortamına kadar getirebilmeyi başardınız?” diye sorulmayacak mı?
Ben vergilerimi geri istiyorum.
* * *