Yarın sandığa gideceğiz. İnsan dilinin altında gizlidir. Dilini
döner bıçağı gibi kullananlar oldu, sözün şehvetine kapılanlar da
çoktu. “Evet” i savunanlar ilk günden lafa “iç ve dış
düşman yaratmak üzere” başladılar. Nezaket yoktu dillerinde.
Kibarlık hiç olmadı. Sürekli düşmanlık yükselttiler:
Hayır: PKK'dır.
Hayır: FETÖ'dür.
Hayır: Kandil'dir.
Cumhurbaşkanı'ndan, Başbakan'a, bakanlardan, baş danışmana kadar
“nefret zinciri” oluşturdular. 60 gün bitti, geride koyu nefret
kaldı. Sonunda “kadınları ve kızları helaldir” diyecek kadar
zıvanadan çıktılar. Bu zıvanasından çıkmış dilin sahibi, nefret
üretme cesaretini çalıştığı belediyenin başkanından değil
daha yukarından aldı… Hayırlı günler, hayırlı cumalar,
hayırlı pazarlar, hayırlı işler, hayırlı kazançlar, hayırlı
sabahlar demeyi neredeyse yasakladılar. Duvarlarda hayır
yazan afişleri yırttılar. Hayır konuşması yapan milletvekilinin
mikrofonunu kırdılar, otomobilinin lastiğini kestiler. Devlet
Bankası'nın yan şirketlerinde danışman adı altında 3 ayrı maaş
verilen bir din-diyanet hocası yazara da “evet mührü basmak”
farzdır fetvası yazdırdılar.
“Evet” Allah emri oldu.
“Hayır” haçlı haçı sayıldı.
Yapma Türkiye!
Bu nefrete uyma!
* * *
Nefret taşlarıyla döşenmiş ve adına “Anayasa değişikliği”
denilen yoldan giderek aydınlık, güzel, rahat günlere ulaşacak bir
Türkiye'ye varılamayacağını görmeliyiz. 90 yıllık enkazı
kaldıracağız, 90 yıllık parantezi kapatacağız, 90 yıllık reklam
arasını sonlandıracağız, bizim yapacağımız değişime direnenler yok
olacak diyenler niyetlerini açık ettiler.
İşte gör!
Başdanışman söyledi.
Gümbür gümbür geliyor.
Kendi devletini kuracak.
Yarın oylanacak anayasa değişikliğinin yazıcılarından biri olan bu
başdanışmanın aklında, yüreğinde, amacında; “1923'te kurulan
Cumhuriyeti yıkmak” var. Kendilerince 90 yıllık enkaz
kalkacak, parantez kapatılacak. Cumhurbaşkanının tek başına bütün
90 yılı kazıyıp sileceği, yerine kendince kurumlar koyacağı, bütün
kanunların Saray'dan telkin edilerek yapılacağı, yürütmenin başına,
yargının başına, basının başına, polisin, askerin, valilerin,
kaymakamların, devletin bütün kurumlarının başına
Cumhurbaşkanı onayından geçen kişilerin yerleştirileceği bir
Türkiye düzeni geleceğinin planını açıklamış oldular.
Yapma Türkiye!
Nefrete pirim verme.
“Evet” deme.