Yazmak ve okumak, anlamak ve anlatmak hasretini çeken
milyonlarca insan var. Yazıyorlar, aktarıyorlar, anlatıyorlar. K.
BAHADIR imzalı bir yazı geldi.
Bir pakette 20 sigara var.
17’si devlete vergi.
Kendine bir otomobil aldın. Devlete en az 1.5 otomobil parası
vergi ödüyorsun.
Elektrik faturası geldi.
Elektrik bedeli kadar vergi.
Kendine bir cep telefonu aldın. Bir tane de eşin istedi ona da
aldın. Ödediğin vergiyle devlete üçüncü telefonu alıyorsun.
Bir bira içtin.
Devlete 2 bira ısmarlıyorsun.
Bir ekmek aldın.
2 dilimini devlet kemiriyor.
Devlet bizden topladığı paralarla köprü yapmıyor. Köprü yapmayı
müteahhide ihale ediyor. Hazine kefil oluyor. Geçiş garantisi
veriliyor. Köprü yapılıyor. Geçerken de para ödüyorsun. Geçmezken
de ödüyorsun. Karşılığında açık ara Avrupa’nın en boktan sağlık
sistemi, en rezil eğitimi, en sefil sosyal güvenliği… Gıkınızı
çıkarırsanız “ülke bölünür” tehdidi…
Boş versenize…
Ölmüş eşek kurttan korkmaz…
* * *
Vergiler artıyor.
Vatandaşa iyi izah edelim.
Cumhurbaşkanı işine gelen her şeyi kendi izah ediyor; vergi artışı
izahını Maliye Bakanı’na havale ediyor. Vergileri har vurup harman
savuran iktidarın iki büyükşehir belediye başkanları 13’üncü
yılında 21’inci yılında “seçimsiz” koltuklarından atılıyorlar.
Hani seçimle gelen seçimle gidecekti. Diktatörlüğe mi geçtik? Bu
belediye başkanları, toplanan vergileri doğru harcadıklarının
hesabını vermeden kaçırılıp nereye postalanıyorlar?
Yiye yiye belediye modeli.
Bu iktidarın markasıdır.
Yiye yiye şişen devlet.
Bu iktidarın modeli oldu.
Her alanda açık büyüyor.
Büyüyen açığı vergi artışıyla kapatmayla çalışırken vergi artışları
ile zamlar da yeni açıklar yaratıyor. Açık sarmalına girildi.