Yeni bir bayrama daha ulaştık. Bayramın ilk günü benim haftalık
iznime denk geliyor. Geride kalmayım. Yarın bayram. Bayramınız
bugünden kutlu olsun.
Ay, aynı ay.
Güneş, aynı güneş.
Toprak, aynı toprak.
Kainat da aynı.
Özetle, gün aynı gün. Fakat geliştikçe, uygarlaştıkça, eğitildikçe
insanın mayasına sonradan istiflenen ve iyi ki istiflenen; duygu
stokunu, vicdan stokunu, dostluk, kardeşlik, nefreti silme,
düşmanlığı kazıma stoklarının saklandığı ambarların kapıları
bayramlarda açılır. Bayramı farklı kılan, içi temiz insanın ambar
kapılarının açıldığı gün olması.
Ah bir de!
Sahtelik olmazsa!
Yalancılık.
Ve Ramazan'ı istismar.
Bütün Ramazan ayı, devlet parası ile “iftar sofrası açmak” ve bunu
siyasi gösteriye dönüştürmekle geçti.
* * *
Bağışla ve unut.
Başkalarını da dinle.
Her türlü baskı ve zorbalıktan uzak dur. İbadet etmeyene ve hatta
Allah'ı inkar edene bile baskı kurma. Onları ibadete zorlama.
Bencilliği öldür. Nefsinin köpeği olmaktan kurtul. Olduğun gibi
görün. Göründüğün gibi ol. Başkalarına hükmetmeye kalkma. İnsanları
yargılama. Anlamaya çalış. Din adına, İslam adına TV'lerde konuşan,
gazetelerde yazı yazan hocalar halka Ramazan ayı boyunca bunları
öğütlüyorlardı.
Ne oldu?