Türkiye uğursuz bir yenilgiye uğramıştı. Ülkenin o dönem pek çok aydını; “Manda ve himaye önermeyi tek çözüm” sayıyorlardı. Milli kurtuluşu yöneten, örgütleyen lider Mustafa Kemal’i “Amerikan Mandacılığı” yönüne çekmek için Sivas Kongresi’ne bile etkilemeye çalışanlar vardı.
★★★
İstanbul aydını.
Ahmet Emin.
Halide Edip.
Diğer yazarlar, paşalar, çok etkili isimler; “Düvel-i Muazzama devletleri bizi bağımsız bırakmazlar” diye mandacılığa teslimiyeti savunuyorlardı.
★★★
Başkan Wilson’a “Türkiye’yi bir süreliğine ABD mandası altına almayı kabul etmesi” için rica dilekçesi bile yazdılar. Dilekçenin altında o dönemin 4 başyazarın da imzası vardı. Emperyalist işgalin yüzsüzlüğüne karşı “Ya Kurutuluş Ya Ölüm” diyenlerin sayısı ise çok azdı.
Millet ayağa kalktı.
Mandaya hayır!
Diyenler kazandı.
★★★
100 yıl sonra bugün ülkemiz “ekonomik manda altında soyguna uğradı” soyuluyor. Mandacı soygun, “Devletten bir kuruş çıkmıyor fakat ülkemiz şaha kalktı kalkınıyor” yalanı ile başladı. Adına Yap İşlet Devret (YİD) projeleri dendi. Bugün soygunun akışı kesintiye uğramasın diye Mehmet Şimşek’in “dış para bulmak destekli paketine” Türkiye mahkum hale getirildi.