Necati Doğru Sözcü Gazetesi

Yılın ayıbı: Ekran Tekeli!

Koca yıl rüzgar gibi geçti, bitti. Yıl sonlarında değerlendirme yapılır. Neyi iyi yaptık, neyi kötü yaptık. Yazılır. Sayılır dökülür: Yılın kazananı, yılın yitireni...

30 Aralık 2017 | 167 okunma

Koca yıl rüzgar gibi geçti, bitti. Yıl sonlarında değerlendirme yapılır. Neyi iyi yaptık, neyi kötü yaptık. Yazılır. Sayılır dökülür: Yılın kazananı, yılın yitireni, yılın şanslısı, yılın talihsizi, yılın güzeli, yılın çirkini, yılın magandası, yılın beyefendisi. Ben “iletişim ahlakı, gazetecilik etiği, kalem namusu açsından” bir değerlendirme yaptım.
Yılın ayıbını buldum.
Kara, kirli bir leke.
İletişim ahlakını aşağı çekiyor.
Gazetecilik etiğini bitiriyor.
Kalem namusunu kirletiyor.
Aslında “bütün taraflara eşit sürede konuşabilme imkanı vermesi” gereken haber kanalı TV’lerde bir “ekran tekeli” kuruldu.
TV’lerin sahipleri ayrı.
Genel müdürleri ayrı.
Haber sunucuları ayrı.
Program yönetenleri ayrı.
TV’lerin isimleri ayrı ayrı.
Fakat bir an geliyor içlerinde devlet ekranı TRT başta olmak üzere özel TV patronlarının ekranları “tekel olup” tek elden yönetiliyorlar.
Neredeyse 20 kanal.
20 ayrı ekran.
Tek ekrana dönüşüyor.
Aynı adamı yayınlıyorlar.
Canlı, anında ve kesintisiz.

* * *

Günün hangi zamanı olursa olsun, hangi program yayına girmiş bulunursa bulunsun; bu öğlen ve akşam ana haber saati olabilir, saat 21’den sonra başlatılan “tartışma, fikir söyleme, yorum getirme, bütün bildiklerini sayıp dökme programları” olabilir. Aniden, düğmesine basılmış robot gibi yayını kesiyorlar. Ve şimdi “Cumhurbaşkanımızın canlı konuşmasına bağlanıyoruz… Şimdi Başbakanımızın canlı toplantısını ekrana getiriyoruz…” anonsunu yapıyorlar.
Ve ekranlar tekel oluyor.
Tek adamlara sunuluyor.
Hizmetkarı haline getiriliyor.
Sadece Cumhurbaşkanı.
Sadece Başbakan.
20 ekranda birden.
Canlı yayın konuşturuluyor.
Bazı günler, biri konuşuyor, bitiriyor diğeri hemen ardından 20 ekranı birden esir alıyor. Tek bir kelimelerine dokunamıyorlar. Kesemiyorlar.
Ne iletişim ahlakına, ne gazetecilik etiğine, ne kalem namusuna, ne özel girişimci TV ilkesine sığar.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
En kalpten sivil sesleniş: Atatürk’ün askerleriyiz! 04 Eylül 2024 | 1.314 Okunma Fasulye! 02 Eylül 2024 | 1.574 Okunma Aş bunları aş! 28 Ağustos 2024 | 1.341 Okunma Ağustosun büyük yalanları... 09 Ağustos 2024 | 1.365 Okunma Mavi Vatan’ın tarihi! 31 Temmuz 2024 | 1.286 Okunma