Yıldırım hızıyla unutuyoruz. Apoletli siyaset, siyaset bulaşmış
apolet, hem apolet, hem siyaset; hepsi o salonda yaşandı. Esnaf ve
Sanatkarlar Konfederasyonu Başkanı’nın verdiği bir iftar yemeğiydi.
Oğlu Cumhurbaşkanının partisi AKP’den Malatya milletvekili adayı
yapılmıştı. Konfederasyon başkanı da “iftar sofrasıyla” AKP Genel
Başkanı da olan Cumhurbaşkanına destek veriyordu. General de o
toplantıya davet edilmişti.
Siyasi iftar sofrasıydı.
Alkışlar!
Alkışlar!
Alkışlar işe yaradı fakat iftar sofrası ise boşa gitti: Oğul Barış
Palandöken, Malatya’dan milletvekili seçilemedi. Konfederasyon
Başkanı Bendevi Palandöken ise son yapılan zamlara kızdı, “elektrik
ve doğal gaza yüzde 9 ile yüzde 14 arasında yapılan büyük zam,
enflasyonu azdıracaktır, bu lokomotif zamlar yılbaşına kadar
ertelensin” dedi. * * * Oğlu seçilseydi!
Baba ile oğul arasında aile içi çatışma çıkacaktı. Oğul, babasına
“Zamlara bozulma baba… Ekonominin gereği bu zamlar…”
diyecekti. Yeni düzen, “komuta ekonomisi gereği” kuruldu. Söz
üstüne söz söylenmeyecek. Yürütme (Başkanlık) zamları yapacak,
yasama (Meclis) yapılanı alkışlayacak.
Hep ilk kararı!
Ve son kararı!
Başkan verecek.
Devlet alımları.
Satılacak devlet malları.
Yapılacak ihaleler.
Yeni yatırımlar.
Tüm projeler.
Müteahhitler.
İhracat teşvikleri.
Bütçeler.
Ekonomik sıçrama.
Kültürel kalkınma.
Şirketlerin hedefleri.
Sektörlerin performansı.
Yıllık programlar.
Bölgesel gelişmeler.
Faizler, kurlar.
Uygunluk. Yeterlilik.
Yeni piyasa oluşturma.
Fon (dış borç) bulma.
Sabırlı sermaye temini.
Yerli teknolojiye katkı.
Tarlaya gübre.
Domatese tohum.
Traktöre mazot.
Arazi toplulaştırma.
Kırsal kalkınma.
Kentsel dönüşüm.
Bu konularda ve tüm konularda ilk ve son söz yürütmenin başı
Başkan’da olacak. Bakanlar bakacaklar. Mec...