Tur rehberi Sibel Şatıroğlu, çok erken otobüse binmişti. Turist
misafirler, hazırdılar. İki gün önce gelmişler; İstanbul’u gezecek,
Dubai’ye gideceklerdi. Sultanahmet’e hareket edildi.
Çoğu kez aynısı yapılır.
Aynı yerden başlanır.
1626 yıldır Dikilitaş!
Yanında Yılanlı Sütun.
Sağında Cami Sultanahmet.
Solunda Türk-İslam Müzesi.
Üç adım ötede Alman Çeşmesi.
20 adım ötede Ayasofya.
916 yıl kilise.
481 yıl cami.
Dünyanın ilk en büyük bazilikası.
21 adım ötede Milenyum Taşı.
Orası da Dünya’nın sıfır noktası.
Bu taşın altında Saray Yerebatan.
25 adım ötede Hürrem Sultan.
30 adım ötede Kanuni Sultan.
Doğu Roma ile Osmanlı medeniyetleridir burada kucak kucağa
yatan.
* * *
Bu kucaklaşma içinde tur rehberlerinin turistlere anlatacakları çok ilginç öyküler gizlidir. Tur rehberi Sibel Şatıroğlu önde 33 turist arkada Dikilitaş’a doğru yürüyorlardı, turistlerden 23’ü geride kalmıştı. Rehber Sibel, geride kalanları beklemekte iken onu gördü, iyi giyimli top sakallıydı. Rehber Sibel, bir “tık” sesi duydu. Almanca “Lauft Beg” kaçın diye bağırdı.