Terör örgütü PKK ya da DHKP-C üyesi ya da ilişkili bir İspark görevlisi, teröristlerin hedefi olan bir kişinin aracını nereye bıraktığı bilgisini örgüte ilettiğinde sonuçlarının neler olabileceğini hiç düşündünüz mü?
Ya da, doğalgaz ya da su sayacını okumak için gelen kişinin PKK’lı ve DHKP-C ile ilişkili bulunmasının nelere sebep olabileceğini tahmin edebiliyor musunuz?
İstanbul’da yaşayanların belediyede bulunan tüm bilgilerinin terör örgütlerinin eline geçmesinin nasıl bir tehlike doğuracağını düşündünüz mü?
Ekrem İmamoğlu ve ekibi ateşle oynadığının farkında mı acaba?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “İstanbul’a yaklaşık 33 bin kişi alındı ve bu 33 bin kişiden ancak 14 bin kişinin bilgisi bize intikal ettirildi ve 33 bin kişiden 12 bin kişiye ancak bakıldı; 455’inin PKK ve KCK kaydı var, 80’inin DHKP-C kaydı var, 20’sinin MLKP kaydı var, 2’sinin MKP kaydı var ve diğerlerinin de kayıtlarını her birinize gönderebilirim” açıklaması herkesin uykusunu kaçırmalı. En başta da Ekrem İmamoğlu’nun sorumlu bir kişi olarak, “Değil 557 kişi, bir kişi bile terör örgütleriyle ilişkili olsun hemen gereğini yaparım, eğer bu personel alımında ihmal ve kusur varsa ilgili personel hakkında da işlem başlatırım” demesini beklerdim.