Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki Fetullahçı Terör Örgütü mensupları ile örgütteki yöneticileri “sivil mahrem imamların” 2012 yılından itibaren sistematik şekilde haberleşmek için kullandığı ankesörlü hat operasyonlarında yeni bir boyuta geçildi. Buna “Bekle ve al” yöntemi de denilebilir.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra 2016 yılı Kasım ayında itiraflarla ortaya çıkan ve 2017 yılı Mart ayından itibaren operasyona dönüşen ankesörlü hat konusundaki incelemeler sonucunda TSK içerisinde 15 bine yakın yeni isim belirlendi. Özellikle 4 bin isim belirleyen İstanbul Cumhuriyet Savcılığı ile 8 bine yakın isim belirleyen Ankara Cumhuriyet savcılıkları her hafta yüzlerce kişiyi gözaltına alıyor. Her operasyon sonrası hep şu soru gündeme geliyor; “Madem bu kadar isim belirlendi neden hepsi birden alınmıyor?”